C vitamini tedavisiyle kanseri yendi

Yaklaşık bir yıl önce mide kanserine yakalanan 53 yaşındaki TSM sanatçısı Ayla Çağlar, genetik kanser haritasıyla uygulanan tedavi ile kanseri yendi.

Çağlar, akıllı ilaçlar ve yüksek doz C vitamini kullanılarak kişiye özel belirlenen tedavi süreciyle yeniden sağlığına kavuştu.

 

Türk Sanat Müziği (TSM) sanatçısı Ayla Çağlar, şiddetli mide ağrısı şikayeti ile doktora gitti. Yemek yemekte ve su içmekte zorlanan Çağlar'a, yapılan endoskopinin ardından mide kanseri teşhisi konuldu. Başlangıçta sadece midede bulunan tümör, karaciğere de sıçradı. Hekimlerin de kendisine umut vermediğini dile getiren Çağlar, hayat mücadelesinden vazgeçmedi. Ayla Çağlar, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray tarafından gerçekleştirilen tümörünün genetik haritası çıkarılarak kişiye özel uygulanan tedaviyle kanseri yendi.

ŞARKILAR BANA TESELLİ OLDU

Kanser teşhisi koyulduğu ilk anda yanında 19 yaşındaki kızı olduğunu söyleyen Çağlar, durumu soğukkanlılıkla karşılamasına rağmen, içsel korkularından kaçamadığını söyledi.

53 yaşındaki sanatçı, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı:

"İlk duyduğumuzda kızım yanımdaydı ve baygınlık geçirdi. Ben soğukkanlılıkla karşıladım ama içsel korkularımı saklayamadım. Biri 31, diğeri 19 yaşında iki kızım var. İlk aklıma gelen eşim ve çocuklarım oldu. 19 yaşında olan kızımın bensiz hayatına nasıl devam edeceğini düşündüm, ölüm korkusunu o gün yaşadım, nasıl öleceğimi düşündüm. Zihnim karardı birdenbire. Ertesi gün ağlama krizine girdim. Arkadaşlarımla görüştüm onlarla vedalaşır gibi konuştum. Teşhisim konulduktan iki gün sonra konserimiz vardı, konsere çıkıp şarkılar söyledim. Şarkılar bana büyük teselli oldu."

AMELİYAT OLMADAN ESKİ SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM

Çağlar, Prof. Dr. Mutlu Demiray ile tanışmasıyla hayatını yeniden kazandığını belirtti.

"Mutlu hoca beni ameliyata gerek kalmadan iyileştireceğini söylemişti" diyen sanatçı "Uyguladığı tedaviyle eski sağlığıma kavuştum. Şimdi sahnede Mucize şarkısını söyleyeceğim, çünkü gerçekten bir mucize oldu. Ameliyat olmadan eski sağlığıma kavuştum. Bu arada besteler yaptım, şiirler yazdım, kitap yazdım. Şimdi kitabımı derleyip çıkartacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.

328 GENİN ANALİZİ YAPILDI

Çağlar'ın tedavisini gerçekleştiren Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray, kanserde önemli rolü olan 328 genin tamamının analizinin yapıldığı geniş genomik profilleme yapıldığını ifade etti.

Demiray, uyguladıkları tedavi sürecini şöyle anlattı:

"Ayla hanımın başlangıçta çok ciddi bir tümör yükü mevcuttu. Karaciğerde çok yaygın bir tutulum olması nedeniyle ilk başta tedaviye kemoterapiyle birlikte başlamayı planladım. Çünkü hızla tümör yükünü azaltmalı ve hastanın karaciğer yetmezliğine girmesini engellemeliydim. Tümör yükünü azalttıktan sonra kalan tümör hücrelerinden tekrar biyopsi yaparak genetik haritalama yapılması ve kişiye özgü tedavi dizayn edilmesini planladım.

Tek başına kemoterapi yerine yüksek doz vitamin C'nin tedaviye eklenmesini önerdim. Çünkü bilimsel kanıtlar yüksek doz vitamin C'nin tedaviye eklenmesinin hem güvenli hem yan etkileri azalttığı hem de ciddi düzeyde etkinliği arttırdığını göstermekteydi. 25 gr sık vitamin C preparatları FDA dahil neredeyse dünyanın yarısında onaylanmış bir tedavidir."

İLK KEMOTERAPİDEN SONRA ETKİSİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK

Ayla Çağlar'a, haftada 3 gün yüksek dozda vitamin C ve 2 haftada bir kemoterapi şeklinde tedavi etmeye başladıklarını söyleyen Demiray, ilk kemoterapidcen sonra karaciğer enzimlerinde düşme ve fonksiyonlarında iyileşme saptandığını söyledi.

3. kemoterapiden sonra küçülme sağlandığını ancak yeterli olmadığını söyleyen Çağlar,  "Ayla Hanıma tekrar biyopsi ve genetik haritalama önerdim. Çünkü bu kalan hücreler kemoterapiye rağmen ölmemiş hücrelerdi. Taktik değiştirmek ve bu tümöre özel bir tedavi seçeneği üretmemiz gerekiyordu. Tekrar biyopsi aldık ve kanserde önemli rolü olan 328 genin tamamının analizinin yapıldığı geniş genomik profilleme yapıldı. Bu analize tümörün DNA onarımından sorumlu sistemde hata olduğunu ve bu noktadan saldırırsak tümörü yenebileceğimizi gördük. Tümörün Aşil Topuğunu bulmuştuk. DNA hasarını onarımını tamamen devre dışı bırakacak yani tümörün elini kolunu bağlayacak akıllı ilaçlar yeni geliştirilmişti, bu akıllı ilacı önerdim" diye konuştu.

GELENEKSEL VE MODERN TIBBI BİRARADA KULLANDIK

"Akıllı ilçlar kanserin eli kolu bağlanmış olacaktı" diyen Demiray, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2. bir darbeye daha ihtiyaç vardı. Bu darbe sadece tümör hücrelerinin DNA'sına hasar vermeli, normal hücreleri etkilememeli, hatta korumalıydı. Böylece tedaviyi akıllı ilaç ve yüksek doz vitamin C olarak belirledik. Ayla Hanım her gün bir tablet alıyor ve ilk başta haftada 3-4 sonrasında 2 olmak üzere vitamin C almakta. Tamamen normal yaşamına dönmüş durumda. Yaptığımız kontrollerde de tümörde belirgin gerileme saptadık. Bu tedavi en modern tekniklerle kişiye özel tedavilerin önemini ve en yeni tedavilerle geleneksel tedavilerin birlikte çok daha başarılı olabileceğini göstermektedir.
Hastada neredeyse tümör kalmamış durumdadır. Midede ve karaciğerde tümör neredeyse tamamen yok oldu.  Kanser tümörüne nokta atışı yapan akıllı ilaçlar ve yüksek doz C vitamini kullanılarak kişiye özel belirlediğimiz tedavi süreciyle iyileşti."

 

 

 

İlgili Sağlık Konuları