Bulgur Pilavı Deyip Geçmeyin!

Tarihi 4000 yıl öncesine kadar dayanan bulgur, insanoğlunun en eski besin maddelerinden buğdayın temizlenmesi, yarı kaynatılması, kurutulması, çeşitli boylardaki tanecikler halinde öğütülmesiyle elde edilir.

Bulgur deyip geçmeyin... İçerdiği vitamin ve minerallerle bulgur son derece önemli bir besin kaynağıdır. Ayrıca kanserojen maddelerin ve fazla kolesterolün vücuttan atılmasını sağlar.

Besin değerinin anlaşılması sonrasında, tüketimi son yıllarda önemli ölçüde artan bulgurun, protein, B1 vitamini, fosfor, potasyum ve kalsiyum açısından ekmek, makarna ve pirinçten üstün özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.

Posa miktarı yüksek olan bulgurun, mide ve bağırsak kanserini önleyici yönü bulunmaktadır.

Bağırsakları çalıştırdığı için gaz yapmasına rağmen, böylece kanser yapıcı maddelerle, kolesterolün fazlasının atımını da sağlar. Posanın kan değerini ve yağlarını düşürücü etkisi de bulunmaktadır.

B1 vitamini sinir ve sindirim sistemi, fosfor, potasyum ve kalsiyum ise, çocukların kemik ve kas hareket ve gelişimi ile annelerin sağlığı açılarından çok önemli kaynaklar oldukları için, bulgur çok önemli bir besin maddesidir.

Bulgurun içerdiği folik asit de, çocuk ve hamile kadınlar için çok önemlidir ve hamileliğin ilk 3 ayında bebeklerde beyin gelişimini gerçekleştirir. Hamile kadınların vücutlarında çok fazla folik asit yakımı olur, bu yakıma karşı hamilelerin folik asit almaları gerekmektedir. Bu sebeple bulgur, bebek beyninin gelişiminde ve anne sağlığı için önemlidir.

 

İlgili Sağlık Konuları