Bu Trafik İnsanı Katil Eder mi?

Şehir yaşamının en önemli problemlerinden birisi: Trafik! Hangimiz yoğun trafikte geçmek bilmeyen dakikaları sayarken çıldırma noktasına gelmedik ki?

İçinde bulunduğumuz yüzyılı birçok kişi “teknoloji çağı” ya da “modern çağ” diye adlandırır. Bunun doğruluğu tartışılmazdır; ancak bu modernite beraberinde başka bir olguyu daha ortaya çıkarmakta ve 21. yüzyılı aynı zamanda “stres çağı” haline getirmekte. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1996’da stresi, “çağın salgını” olarak adlandırmıştır.

Modern çağla birlike artan endüstriyel yaşam ve şehirleşme, beraberinde yaşam hızının artmasının gerekliliğine yol açtığı gibi; öte yandan yetiştirilmesi gereken şeylerin yapılma hızını düşürecek her türlü engelin ortaya çıkmasını da beraberinde getirmiştir. Bu ikilem de bireylerde yoğun stres yaratmakta. Trafik de, özellikle büyük şehirlerde, bireylerin günlük yaşamlarını sürdürürken rutin olarak karşı karşıya geldiği bu stres kaynaklarının en önemlilerinden.

Bu durumda da her gün karşılaşılan yoğun trafik, kaçınılmaz olarak bireyler de engellenmişlik düşünceleri ve çaresizlik algılarını tetiklemekte, öfke/mutsuzluk/huzursuzluk vb. duygulanımlara yol açmaktadır.

Kimler Daha Çok Etkileniyor?

İngiltere’de yapılan bir araştırma, trafikte daha yoğun öfke ve stres yaşayan kişilerin 16 PF kişilik envanter (Dünyada en yaygın olarak kullanılan, 16 kişilik özelliğini, beş genel kişilik eğilimini gösteren, kişilik envanteri) sonuçlarının nörotiklik skalalarında yüksek puanlar aldığını, duygulanım/şefkat skalalarında ise daha düşük skorlar kaydettiklerini göstermiştir.

Bir başka araştırmada, öfkeli olma yatkınlığı/karakter özelliği yüksek olarak belirlenmiş kişiler, trafikte yaşanılan olayın öfke yaratabilme olasılığı düşük olduğunda dahi, diğer kişilere göre daha fazla kızgınlık gösterdiklerini belirtmiştirler.

Hollanda’da yapılan bir araştırmada ise, karakter özelliği olarak başkalarını suçlayıcı tipteki bireylerin diğerlerine nazaran trafikte daha öfkeli/kızgın davranışlar sergilediği gösterilmiştir. Yukarda belirtildiği gibi, bireylerin trafikte ne kadar öfke/kızgınlık/mutsuzluk ve/veya huzursuzluk yaşadığı kişilik özelliklerine göre değişmekte. Ancak, yoğun trafiğe bağlı yaşanan bu negatif duygulanımlar kontrol altına alınmadığında veya başa çıkılmayıp bastırıldığında (bastırılması/içe atılması başa çıkmak değildir!) yıkıcı ve sağlıksız sonuçlar verebilir.

Toplumsal Problemler

Trafikte yaşanabilecek kontrolsüz öfkenin yol açabildiği kavgalar/yaralamalar/hatta ölümler.

Riskli ve hatalı davranışların artması (hatalı sollama, aşırı hız vb.).

Bireysel Problemler

Fizyolojik Problemler: Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, baş ağrısı, kas ağrıları, nefes darlığı, kan şekeri problemleri, gastrointestinal (mide-bağırsak) problemler, dermatolojik (cilt hastalıkları) problemler, duygulanım bozuklukları (depresyon gibi) vb. Zihinsel Problemler: Performans düşüklüğü, uyku kalitesizliği, konsantrasyon güçlüğü vb. Davranışsal Problemler: Bağımlılıkların dozunda artış (alkol, sigara ve madde gibi), yeme alışkanlıklarıyla ilgi problemler (aşırı yeme veya iştah kesilmesi gibi) vb.

Trafikten Etkilenmemek İçin Ne Yapmalısınız?

Mümkün olduğunca trafiğin yoğun olduğu saatlerde araba kullanmamaya özen gösterin. Eğer mecbursanız şu noktalara dikkat edin: Yola çıkmadan önce olabildiğince sakin olduğunuzdan emin olun. Stresli bir gün geçirmişseniz hemen arabaya binmek/trafiğe girmek yerine, mümkünse araya keyif verici bir aktivite koyduktan sonra trafiğe çıkın. Stres odağını değiştirmeye ve yarattığı fizyolojik belirtilerin kontrolüne yönelik aktivitelerde bulunun.

Sevdiğiniz bir müziği dinleyin, yalnız değilseniz yanınızdakiyle sohbet edin, sizi güldüren/neşelendiren/mutlu eden şeylerden bahsedin ve/veya düşünün, nefes egzersizleri kullanın. Trafik hakkındaki negatif düşünceleri kontrol edin.

Yoğun trafiğe maruz kalmanın sonucunda ortaya çıkan kızgınlık, isyan gibi duygular aslında kişinin bu durumla ilgili yaptığı yorumlar ve düşünce sistemiyle ilişkilidir. Herkes aynı olay karşısında aynı düşüncelere sahip olmadığından aynı tepkileri vermez.

Ancak çoğu zaman stres altındayken negatif düşünme eğiliminde olurlar. Mümkün olduğunca bunun farkında olup bu tür düşünce kalıplarından kaçınmaya çalışmalıyız. Kişinin bu tip durumlarda ortaya çıkardığı düşünce kalıplarını fark etmesi, bunları mümkün olduğunca nötürleştirmesi faydalı olabilir.

Herkese Sağlık Dergisi

İlgili Sağlık Konuları