Bu Mutluluk Ömür Boyu Sürecek

En büyük dileğim, karşısına onun gibi birinin çıkması olurdu böyle bir durumda. Oğlumun, bir insanın her şeyi, yavrusu olduğunu unutmayacak bir doktorun...

Hakkıyla, severek yapılan her işe, her mesleğe saygım var. Ama bunlardan biri benim için çok özel önem taşıyor; doktorluk. Bu kişilerin işlerinin ciddiyetinin farkında olan ve bunu unutmayanlarını ne kadar seviyor ve onlara saygı duyuyorsam; mesleklerini sıradanlaştırmış olanlarından, malzemesinin insan ve yaşam olduğunu unutanlarından da o kadar nefret ediyorum.

Abimle bu hislerimi ve mesleğiyle ilgili kimi başka düşüncelerimi paylaştığım bir mailleşmede bir anısını anlatmıştı geçtiğimiz aylarda: Bugün tekrar okuduğumda daha da etkiliyor beni bu hikaye. Çünkü artık ben de bir anneyim. O kucaktaki bebeğin oğlum olma ihtimalini düşünüyorum. En büyük dileğim karşısına onun gibi birinin çıkması olurdu böyle bir durumda. Oğlumun, bir insanın her şeyi, yavrusu olduğunu unutmayacak bir doktorun...

Abimin bana yazdığı mailden aktarıyorum bu anıyı: “Şimdiye kadar birçok kişinin hayatını kurtardık. Onun verdiği mutluluk ve huzur inanılmaz. Geçen 10 yaşında bir çocuk getirdiler. Nefes almıyor, kalbi çok az atıyordu. Yani ölmek üzere idi. Babası kucağında getirdi ‘kurtarın oğlumu’ diye ağlıyordu. İnanmazsın gerçekten Jack (Lost dizisindeki doktor karakteri) gibi bir an ne yapacağımı bilemedim. Üç-dört saniye duraksadım. Hemşireler personel zaten şokta, kıpırdamadan beni izliyor. Sonra hemen işe koyuldum. Hemşirelere damar yolu açtırıp oksijen takmalarını; personele de bana aspiratör (bir nevi insan elektrik süpürgesi.

Hani dişçiler ağzımıza tükrüğü çeksin diye koyarlar) getirmesini söyledim. Aspiratörü ağzına soktuğumda kocaman bir parça geldi. Önce dil zannettim. Parçayı çıkardım. Çocuk derin bir nefes aldı ve bir süre sonra ağlamaya başladı; ‘baba’ diye. Kurtulmuştu. 10 dakika geç gelse ölecekti veya tecrübesiz doktora rast gelseydi. En güzel kısmı da şu oldu, hasta toparlayınca babasının yanına gittim.

Babası belki de oğlunun ölüm haberini vereceğimi düşünerek ağlayarak gözlerimin içine bakıyor. ‘Hadi’ dedim ‘oğlunun yanına git, seni istiyor.’ Meğerse çocuk bademciklerini 10 gün önce aldırmış. Sürekli öksürdüğünden ameliyat yeri kanadıktan sonra pıhtılaşıp solunum yolunu kapatmış. Tüm bu anlattıklarım beş dakika içinde olup bitti. Çocuk hastaneye yattı, babasıyla gittiler. Kimse bana teşekkür etmedi, gerek de yoktu.

Ekstra para-prim vermediler. Sadece hemşireler-personel tebrik etti. Hâlâ o anımın mutluluğunu yaşıyorum. O çocuğu düşünüyorum ve mutlu oluyorum.” Abimin doktor olmasından çok ilk gruba giriyor olması ve o çocuğu düşünüp mutlu olması beni müthiş sevindiriyor, gururlandırıyor.

Herkese Sağlık Dergisi

İlgili Sağlık Konuları