Bacak Reflüsü Nasıl Oluşur?

Özellikle hareketsiz, sürekli oturarak ya da uzun sürekli ayakta çalışmayı gerektiren günümüz çalışma koşulları, çalışan kadınların büyük bir bölümünü venöz reflü hastalığı açısından riskli grubuna sokmaktadır.

Temel nedenleri arasında hormon değişiklikleri ve uzun süre ayakta durma, hareletsizlik ve oturma yer alan hastalığın en belirgin belirtileri arasında bacaklarda yorgunluk, ağrı ve şişme yer alır. Kadınların en büyük sorularından biri olan venöz reflü, tedavi edilmezse ciddi rahatsızlıklara yol açabilir.

Bacaklarımızda çok sayıda ven (toplardamar) mevcuttur. Sağlıklı bacak venlerinin içindeki tek yönlü çalışan kapakçıklar açılıp kapanarak, kirli kanın ayaklardan kalbe geri taşınmasını sağlarlar. Ven kapakçıkları bozulduklarında, aşağıdan yukarıya doğru olması gereken bu yolculuk yön değiştirir ve yukardan aşağıya, ayaklara doğru bir geri kaçırma başlar. Buna venöz reflü denir.

Venöz reflü’nün ilk belirtisi diz altında ve bileklerde görülen ve gün içinde artan ödem (şişlik)dir. Akşamları çıkarttığımız çoraplarımızın lastiklerinin izleri, bacaktaki ödemin en somut göstergesidir. Hastalık ilerledikçe bacaklarda aslında hiç olmaması, gelişmemesi gereken damarlar görülmeye başlar. Önce 1-3mm çapında, örümcek ayağı veya ağaç kökü manzarasında mavi-yeşil-kırmızı kılcal damarlar belirir.

Tedavi edilmeden geçen süre, bu kılcal damarların çaplarını ve sayılarını artırırken, renklerini koyulaştırır. Cilt altında büyük, venöz pake denilen ve spagetti makarnaya benzeyen damarlar ortaya çıkar. Hastalığın son aşamalarında ciltte renk değişiklikleri ve bilek düzeyinde gelişip aylarca iyileşmeyen yaralar belirir. Tüm bu görsel belirtilere varis denir.

İlgili Sağlık Konuları