Memorial Ataşehir Hastanesi Onkoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Betül Öztürk meme kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Meme kanserinin en yaygın belirtileri arasında memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesi yer almaktadır.
Ancak, hastaların yüzde 10 kadarı, kitle olmaksızın ağrı hissedebilmektedir. Meme kanserinin daha seyrek görülen belirtileri arasında; memede oluşan geçici olmayan değişimler örneğin; kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve akıntılar, göğüs ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme başı belirtileri yer almaktadır.
Tedavisi en kolay olan erken evredeki meme kanserleri tipik olarak hiç bir belirti göstermez. Bu nedenle, kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavi seçeneklerinin sayısını, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını önemli oranda artırır. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem vardır;
- Kişisel (Kendi kendine yapılan) meme kontrolleri
- Klinik (Doktor tarafından yapılan) meme kontrolleri
- Mamografi
40 yaşından sonra yılda bir kez klinik kontroller yapılmalı ve mamografi çektirilmelidir.
Normalde doktorlar 20 yaşından sonra her ay kişisel meme kontrollerinin yapılmasını, kırk yaşından sonrada yılda bir kez olmak üzere klinik meme kontrollerini ve mamografiyi önermektedirler. Ancak daha sonraki mamogramlarınıza referans olması için otuzlu yaşlarınızda en azından bir mamografi çektirerek saklamanız önerilir. Aile tarihçesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler.