Yarıyıl tatili, havaların soğuk olması ve çocukların ev dışındaki aktivitelerinin kısıtlı olması nedeniyle sünnet için uygun bir dönem olarak ön plana çıkıyor. Başta idrar yolu enfeksiyonu riskinin azaltılması olmak üzere birçok faydası bulunan sünnet işleminin hastane ortamında ve alanında uzman hekimler tarafından yapılması gerekiyor. Sünnet, inançlar ve sosyal yönü dışında bilimsel olarak da önerilmektedir.
Sünnet olmamış erkeklerde cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve penis kanseri riskinin arttığını belirten Güven Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, sünnet olmamış erkeklerin eşlerinde rahim ağzı kanserinin daha sık görüldüğünü söyledi.
Sünnet sonrasında idrar yolu enfeksiyonu riskini azalttığını kaydeden Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, "Bu bilimsel veriler ışığında, dünyada sünnet yaptırma oranı giderek artmaktadır. İdrar yolu enfeksiyonu, pipi derisi iltihabı, pipi ucunda balonlaşma ve zorlanarak işeme veya bazı böbrek ve idrar yolu hastalıklarında erken sünnet önerilmektedir. Çocukların sünnet öncesinde muayene edilerek, varsa sünnetle birlikte ameliyat edilmesi gereken hastalıklar ya da bazen sünnetin 1 yaşa kadar ertelenmesini gerektiren hastalıklar tespit edilmelidir."
'2 YAŞ ÖNCESİ YA DA 6 YAŞ SONRASINDA YAPILMALI'
Ameliyathane ortamında ve uygun anestezi ile yapılan sünnetin günübirlik bir cerrahi işlem olduğunu ifade eden Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, sünnet işlemi sonrası yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi:
"İşlem sonrasında hastanede 2-3 saatlik takip genellikle yeterli olmaktadır. Sünnetin 2 yaşından önce ya da 5-6 yaşından sonra yapılması tavsiye edilmektedir. Çocukta 2-5 yaş arasında enfeksiyon ya da böbrek hastalığı varsa bu dönemde de erken sünnet yapılabilmektedir. Yeni doğan döneminde ve 6 yaşından sonra uyumlu çocuklarda, konuşulup yapılacak işlemler anlatıldıktan sonra lokal anestezi ile sünnet yapılmasında sakınca yoktur. Bunun haricinde sünnet işlemi genellikle genel anestezi ile yapılmaktadır.
Günümüzde çocuk anestezisi alanı gerek teknolojik açıdan gerekse deneyim olarak son derece büyük bir gelişme kat etmiştir. Yeni doğmuş bebekler bile gerektiğinde, acil durumlarda uzun süreli genel anestezi ile ameliyat edilebilmektedir. Anestezinin erişkin hastalar için olan riskleri çocuklar için de söz konusudur. Bu nedenle genel anestezi gerektiren cerrahi işlemlerin deneyimli merkezlerde yapılması önemlidir."
'KANAMAYA NEDEN OLABİLECEK İLAÇLAR SÜNNET ÖNCESİNDE KESİLMELİ'
Sünnet genel anestezi altında yapılacaksa, çocuğun sağlıklı olduğu yani öksürük, aksırık, ateş enfeksiyon halinin olmadığı bir dönem tercih edilmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, şöyle konuştu:
"İşlem öncesinde çocuğun sürekli kullandığı ilaçlar veya varsa kronik hastalıkları konusunda sünneti yapacak olan cerraha bilgi verilmelidir. Sünnet anesteziyle yapıldığı için işlem sonrası 6-8 saat boyunca ağrı olmaz. Bu süre sonunda ağrı olabileceği için ilk gün her 6-8 saatte bir çocuğun yaşı ve kilosuna göre belirlenen miktarda ağrı kesici verilmektedir.
Bunun yanı sıra işlem sonra kanama olabilmektedir. Bu nedenle özellikle kanamaya neden olabilecek ilaçların sünnet öncesi bir hafta kadar önceden kesilmesi gerekmektedir. Ailede sünnet sonrası kanama, diş çekimi sonrası kanama öyküsü ya da kan hastalığı varsa mutlaka hekime bilgi verilmelidir."
İşlem sonrası ilk bir hafta boyunca ani ve sert hareketlerden kaçınılması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, "Yara kabuğu geçtikten sonra yaklaşık 10 gün sonra çocuğun hareketli yaşama dönmesinde sakınca yoktur. Bezli bebeklerin sünnet sonrasında büyük boy alt bezi kullanması, duş yaptırılması ve krem uygulanması bakım için yeterlidir. Büyük çocuklar da sünnet sonrası geniş iç çamaşırı kullanmalıdır" dedi.
'KÜÇÜK BİR HATA KALICI HASARLARA NEDEN OLABİLİR'
Sünnet çan, gomco, plastik kıskaç ve cerrahi yöntemleriyle yapılabildiğini ifade eden Op. Dr. Rahşan Vargün Yıldız, "Hastane ortamında sorun gelişme olasılığı en düşük olan cerrahi işlem sünnettir. İşlem sırasında küçük bir hata yapışıklık, pipide eğrilik, idrar yaptığı delik ucunda darlık gelişmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle işlem ameliyathane koşullarında sürekli çocuk ameliyat eden bir deneyimli çocuk cerrahı veya çocuk üroloğu tarafından yapılmalıdır" diye konuştu.