Yeşilay Genel Başkanı Muharrem Balcı, yaptığı yazılı açıklamada, yeni tür bağımlılıkların, yine bir bağımlılık olan internetle hızla yayıldığını bildirdi. Türkiye'nin, haftalardır oyun oynadığını sanarak çakmak gazı soluyup hayatlarını kaybeden evlatlarına ağladığına değinen Balcı, işin dehşete düşüren kısmının ise çakmak gazı, uhu, oje, bali ve benzeri bağımlılık yapan zararlı maddeleri koklayanların “facebook” adlı sosyal paylaşım sitesinde gruplar oluşturup bu maddelerin nasıl kullanıldığını ve kullanıcı görüşlerini özendirici ifadeler ile anlatmaları olduğunu kaydetti.
“En iyisi balidir ısıtır, çakmak favorim, tiner yağlı boya olsa da koklasak...” şeklindeki ifadelerin insanın kanını dondurduğunu vurgulayan Balcı, toplumun nereye gittiğinin her defasında sorgulanması gerektiğine işaret etti. Balcı, çocuklardan önce ebeveyn olarak insanların kendilerini sorgulaması gerektiğini düşündüklerini belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Günde kaç saatimizi internet başında geçiriyoruz? Sabahları kahvaltı masasında ailece keyifli bir başlangıç mı yapıyoruz güne, yoksa iş yerinde elimizde bir poğaça bilgisayar karşısında haberlere mi dalıyoruz? İnsanımız bir arkadaşına vakit ayırıp da ziyaret edip yüz yüze görüşmüyor, aksine internetten alışverişlerini yapıyor, artık demode bir bağımlılık olan TV ve programlarına ulaşarak, msn, skype ve benzeri programlarla arkadaşlarıyla görüşebiliyor. Kitap okumak kültürünü ortadan kaldırıp yerine ekrandan okumak adetini getiriyor, topluluklara giremiyor, arkadaş edinemiyor sanal arkadaşlıklar kurup düşünce ve görüşlerimizi sanal ortamlarda takma adlarla korkakça ifade ediyor, kütüphanelere gitmiyor, kısacası yemiyor içmiyor bizi biz yapan özelliklerimizi elimizden alan internete ve ekrana müptela olarak asosyalleşiyor. Gözlerde yanma, boyun kaslarında tutulma, uyku saatlerinin azalması, aile ilişkilerinde aksama ve verim azlığı ve başarısızlık da cabası. İnternetin doğru kullanılmayarak yaşantımızı tümüyle ele geçirmiş geçirmesine izin vermek, 12 yaşındaki çocuğumuza bir şeyleri araştırıp öğrensin diye bilgisayar ve internet alıp bir, iki koruyucu program yükleyip ilk bir ayda da kontrolünü yapıp kendi haline bırakmak çocuğa kendi elinizle bir sigara yakıp vermenizden farksız. Aile içi eğitimden ve ilgi ve sevgiden yoksun çocuk internet üzerinden girdiği chat gruplarında zararlı alışkanlıklar kuruyor. Zararlı sitelere giriyor, sosyal paylaşım sitelerinden tanımadığı insanlarla arkadaş olup hayatını teşhir ediyor, hiç duymadığı bağımlılıklarla tanışıyor ve uygulayarak hayatını karartıyor.” Böyle devam ettiği sürece, ilgiye ve sevgiye muhtaç çocukların alakalarını yanlış yerlere kaydıracağını ve gündemi istenmeyen haberlerin dolduracağını bildiren Balcı, yarının çok geç olabileceğini kaydetti. Muharrem Balcı, alkollü içki kullanımının da kimilerince çağdaşlık göstergesi olarak değerlendirildiğini belirterek, kamu kurumlarının dahi alkollü içkiler üreten firmalarla sponsorluk anlaşmaları yaparak spor okulları açılmasına, okullara bu firmaların isimlerinin verilmesine tanık olduklarını kaydetti. Okullarda bira reklamı yapılmasına sebep olanların yargılanması gerektiğini savunan Balcı, Yeşilay olarak, ismi okullara verilen alkollü içki üreten firmaların sponsorluk anlaşmalarının hukuken batıl olduğunu ve feshedilmeleri gerektiğini bürokratlara ihtaren bildirdiklerini ifade etti. Balcı, sonraki aşamanınsa eylem aşaması olduğunu ve bir STK olarak bunun üzerine gideceklerini bildirdi. İngiltere'de yapılan bilimsel bir araştırma sonucunu daha önce açıkladıklarını belirten Balcı, buna göre alkol içindeki maddenin uyuşturucudan üç kat daha tehlikeli olduğunu paylaştıklarına değindi. Yeşilay olarak büyük bir sorumluluk ve yük altında bulunduklarının bilincinde olduklarına işaret eden Balcı, bağımlılıklarla mücadeleyi milletçe yürüteceklerini kaydetti.