Hepatit C'nin birkaç hafta süren hafif bir hastalıktan ömür boyu süren kronik sağlık sorununa dönüşebildiğine dikkati çeken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), üye ülkelerdeki bilinç düzeyinin artırılması, teşhis, tedavi konusunda ileri adımlar atılması amacıyla her yıl 28 Temmuz'un ''Dünya Hepatit Günü'' olarak kabul edilmesini kararlaştırdı.
DSÖ'den yapılan açıklamada, enfekte olan kişinin kanıyla temas yoluyla bulaşan HCV'nin küçümsenmemesi gerektiğine işaret edilerek, 130-170 milyon kişinin Hepatit C'ye bağlı kronik sağlık sorunları yaşadığı, 350 bin kişinin de Hepatit C'ye bağlı karaciğer hastalıkları sonucu hayatını kaybettiği belirtiliyor. HCV'nin, etkisini giderek artıran antiviral ilaçlarla tedavi edilebildiğini, buna karşın sürdürülen çalışmaların henüz enfeksiyonu tamamen önleyen bir aşı geliştirilmesiyle sonuçlanmadığını belirten DSÖ, HCV'nin karaciğeri etkileyen en yaygın virüs olarak dünya genelinde ''daha tanınır'' hale gelmesi gerektiğini kaydediyor. DSÖ'nün verilerine göre, her yıl 3-4 milyon kişi hastalıkla tanışıyor, 130-170 milyon arasında bulunan kronik hastalar ise siroz, karaciğer kanseri gibi hastalıklara yakalanma riskiyle yaşıyor. Kronik hastaların 350 bini, her yıl Hepatit C'ye bağlı karaciğer rahatsızlıkları nedeniyle ölüyor. Kronik enfeksiyon konusunda DSÖ verilerine göre Mısır, listenin başında yer alıyor. Yüzde 22 ile listenin en başında bulunan Mısır'ı, yüzde 4.8 ile Pakistan, yüzde 3.2 ile Çin izliyor. DSÖ, bu ülkelerdeki yüksek oranın başlıca nedeni olarak yeterince sterilize edilmemiş enjeksiyon kullanımını gösteriyor. Hastalık, kronik hale gelmeden belirgin semptomlar göstermemesi nedeniyle kolayca teşhis edilemezken, enfekte olan hastalar genelde ateş, baş dönmesi, bulantı, karın ağrısı, iştahsızlık, koyu renk idrar gibi şikayetlerle başvuruyor. Kronik hastaların yüzde 70'e yakın oranında zaman içinde karaciğer hastalıkları görülüyor ve hastaların yüzde 1-5'lik bölümü de hayatını kaybedebiliyor. DSÖ, 28 Temmuz'un ''Hepatit Günü'' olarak kabul edilmesinin en temel amacının, önlemler, teşhis ve tedavi konusunda bireylere ve sağlık alanında düzenleme yapanlara yol göstermek olduğunu belirterek, üyelere Hepatit C virüsü tespit edilenlere, ikinci enfeksiyon ile karaciğerin daha fazla zarar görmemesi için Hepatit A ve B aşılarının yapılması çağrısında bulundu. Uygun tedavinin ve ilaçların sağlanması kadar, hastalığa yakalananların yaşam kalitelerini artıracak önlemler ve yaşam alışkanlıkları konusunda bilgilendirilmesi gerektiğine de dikkati çeken DSÖ, Hepatit C teşhisi konulmuş kişilerin düzenli karaciğer kontrolü yaptırması, bu uygulamanın sağlık sistemleri içine yerleşmesi konusunda üye ülkelere çağrı yaptı. DSÖ, Hepatit B aşısının ise ulusal aşılama programları içine dahil edilmesini de tavsiye etti.