Araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye'de her 6-7 kişiden biri böbrek hastası. Üstelik bu sayının katlanarak artması bekleniyor. Rakamlar böyle olunca böbrek naklinin önemi daha da çok ortaya çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nin Gebze'deki hastanesi bünyesinde yeni hizmete giren Böbrek Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Çağatay Aydın, "Merkezimizde, ekibimizle, öncelikle bulunduğumuz çevre iller olmak üzere, ülkemizin bu önemli sağlık sorununun çözümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz" dedi.
Kronik böbrek yetmezliği, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek büyüyen bir toplum sağlığı problemi. Türkiye Kronik Böbrek Hastalıkları Prevelans (CREDIT) çalışmasına göre; Türkiye'de halen 7.3 milyon erişkin kronik böbrek hastası var. Bu demek oluyor ki, ülkemizde her 6-7 kişiden biri böbrek hastası. 2010 yılı itibariyle yaklaşık 60 bin kişi son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi görüyor. Asıl korkutucu olan ise bu rakamın katlanarak artacağının ön görülmesi. 2015 yılında yaklaşık 100 bin kişinin kronik diyaliz tedavisi göreceği tahmin ediliyor.
Anadolu Vakfı'nın gücü ve desteğiyle faaliyetlerini sürdüren Anadolu Sağlık Merkezi, ülkemizde halen böbrek nakline ihtiyaç duyan hastaların nakil ihtiyacına katkıda bulunmak için Böbrek Nakli Merkezi'ni hayata geçirdi.
"Amacımız, bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak"
Anadolu Sağlık Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Anadolu Sağlık Merkezi İş Geliştirme Direktör Yardımcısı Dr. İrem Ergun, bu merkezin kurulum çalışmalarıyla ilgili uzun zamandır çalıştıklarını ve sonuçta böyle bir hizmeti sunuyor olmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Dr. Ergun, böbrek nakli konusunun ülkemiz sağlık sisteminde önemli bir ihtiyaç olmaya devam ettiğini belirterek, "Anadolu Sağlık Merkezi olarak hedefimiz ülkemizde bu alanda yaşanan açığı kapatmaya katkıda bulunmak" dedi.
Neden böbrek nakli?
Anadolu Sağlık Merkezi Böbrek Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Çağatay Aydın, toplantıda yaptığı konuşmasına böbrek naklinin neden gerekli olduğunu anlatarak başladı . Prof. Dr. Aydın, böbrek naklinin diyalize göre artılarını şöyle sıraladı: "Genellikle ekonomik, duygusal, fiziksel açıdan başkalarına bağımlı olduklarını da ifade eden diyaliz hastalarının, yaşam beklentisinin de böbrek nakli olan hastalardan çok daha az olduğu gözleniyor. Hastalığın ekonomik boyutuna bakıldığında naklin diyalizden çok daha az maliyetli olduğu da ortaya çıkıyor. Sonuç olarak, başarılı bir böbrek nakli sonrası böbreğin işlevleri tam olarak yerine konulup, hasta için de daha sağlıklı, üretken ve daha uzun bir yaşam beklentisi elde edilebiliyor."
En büyük sorun, artan hasta sayısı ve uzayan organ bekleme listeleri
Günümüzde böbrek naklinin önündeki en büyük sorunun, giderek artan hasta sayısına ve kabaran organ bekleme listelerine rağmen yeteri kadar organ bulunamaması olduğuna işaret eden Prof. Dr. Aydın, "Günümüzde nakil bekleyen hasta sayısı Türkiye'de 30 bine ulaşmış durumda. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD'nin tersine, Türkiye'de yapılan nakillerin büyük çoğunluğu canlı vericilerden alınan organlarla gerçekleştiriliyor. Kadavradan organ bağışının azlığı nedeniyle Türkiye'de böbrek nakli olmayı bekleyen hasta sayısı her yıl katlanarak artarken, böbrek nakli sayıları ise artmak bir yana neredeyse sabit kalıyor. Türkiye'de yıllık böbrek nakli sayısının 2 bin 500, 3 bin civarında olduğu düşünülürse, bu hastaların büyük çoğunluğu için diyaliz başlıca tedavi seçeneği olarak kalıyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Çağatay Aydın, "Anadolu Sağlık Merkezi'nin sahip olduğu altyapı, ve bu konuda deneyimli ekibimizle, öncelikle bulunduğumuz çevre olmak üzere, ülkemizin bu önemli sağlık sorununun çözümüne katkı yapmayı hedeflemekteyiz" dedi.
Prof. Dr. Çağatay Aydın konuşmasının sonunda herkesi organ bağışı konusunda duyarlı olmaya çağırdı.