Birçok kimse uykuya rahat geçemediğinden veya geceleri uyuyamadığından bahseder. Ve hemen uyku ilaçlarından medet ummaya çalışır. Hiçbir zaman niçin uyuyamadığını kendine sormaz.
Bazıları da büyük bir keyifle “Ben başımı yastığa koyar koymaz uyuyorum” der. Başını yastığa koyar koymaz uyumak hem iyi bir alışkanlıktır, hem de sağlık işaretidir. Çünkü insanlar günün tedirginlğini, sorunlarını gece yatağa taşıdığı zaman, uyumakta zorluk çeker. Ayrıca sağlıkla ilgili sorunları, ağrı sızıları varsa yastıkla kavga eder. Bir türlü boyunlarını rahat ettiremezler. Onların da büyük bir ihtimalle boyunlarıyla ilgili sorunları vardır. Kalp yetmezliği olanlar genellikle çok yüksek yastıklarda yatar. Solunum yetmezliği de buna eklenince neredeyse oturur gibi uyumaya çalışırlar. Son zamanlarda gittikçe artan reflü sorunu olan hastalar da dik yatmaya çalışır. Hatta bunun için özel yastıklar yapılmaya başlandı. Halbuki aldıkları gıdalara ve yemek yedikleri saate dikkat etseler belki bu sorunu yaşamayacaklar. Daha doğrusu kendi vücutlarına sorsalar, tabii işleyişini bozmadılarsa, en doğru cevabı alacaklar. Son yıllarda hastalarıma “Mide sorununuz var mı?” diye sorduğumda çoğunluğu “Var” diyor. Özellikle de moda olduğu için çoğu “Reflüm var” diye cevap veriyor. Bu da onların gece uykularını etkiliyor, rahat uyumalarını engelliyor. Halbuki akşam yemeklerini daha erken saatlerde yiyebilseler, margarinden uzak durup mayalı içecekler içmeseler bu sorunu da yaşamayacaklar. Bir de geceleri oluşan, bazı kişilerde sık görülen uykuda solunum durmaları (uyku apnesi) sorunları var. Kişi bunu çok yaşıyorsa ertesi gün şiddetli baş ağrısı ile uyanıyor. Bunun nedeni beynin ve diğer dokuların geceleri yeterince oksijen alamaması. Uyku apnesi olanlar rahat uyuyamaz, ağrılı ve yorgun kalkar. Organlarının çalışması rahat, beslenmesi düzgün olan, gündüzleri kafa karışıklığına izin vermeyen insanları inanın rahat bir uyku bekler. Biz genellikle bel sorunları olan hastalarda ortopedik yatak öneririz. Fakat ben hastalarıma şunu söylerim: “Vücudunuza sorun, o size doğruyu söyleyecektir.” Çok yumuşak yatakları da tercih etmemelerini öneririm. Belli bir yaştan sonra, kalp hastalığı ve solunum sorunları olanlara bu tür yatakların çok yararlı olmadığına inanıyorum. Çünkü vücudunuz onun içine gömüldüğü zaman solunum kasları rahat çalışamaz, akciğer solunum kapasitesinin de azaldığını göreceksiniz. Bu da size rahat bir uyku sağlamayacaktır. Açıkçası solunumunuz, özellikle belli bir yaştan sonra kiloluysanız, o tür yataklarda iyi olmayacaktır. Onun için uzanmadan ve denemeden yatak almamanızı öneriyorum. Horlama da uykuda hem size hem etrafınıza rahat vermeyen bir sorundur. Bu da genellikle kilolu ve üst solunum yollarında sorunlu kişilerde ortaya çıkar. Bunun da nedenine göre tedbirler alırsanız uykuyu iyi hale getirebilirsiniz.Bir de Anadolu’da çok güzel bir söylem vardır: “Kafanı yastığa koyduğun anda rahat uyuyabiliyor musun?” Bu kişinin iç dünyası ile olan ilişkilerindeki rahatlığının göstergesidir. Ve iç huzuru yansıtır. Bana göre de sadece iyi uykunun değil, sağlığın en iyi göstergelerinden biridir. Sağlığın en iyi işaretlerinden biri iyi uyunan bir uykudur. Mümkünse 30 - 40 yaşlarından sonra gündüzleri yarım saat veya bir saat uyumaya çalışınSağlığın en iyi işaretlerinden biri iyi uyunan bir uykudur. Mümkünse 30 - 40 yaşlarından sonra gündüzleri yarım saat veya bir saat uyumaya çalışınSağlığın en iyi işaretlerinden biri iyi uyunan bir uykudur.