Sağlık, bedensel, ruhsal ve toplumsal iyilik hali olarak tanımlanır. Bu çok genel tanımdır. Her belirti bir hastalık değildir, eğer her belirtiyi bir hastalık olarak düşünecek olursak hiç kimsenin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz.
Ruh sağlığının tanımını yapmak daha güçtür. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Bu uyum kati kurallara bağlı olmayıp değişkenlik ve belli ölçülerde esneklik taşır. Hemen akla ruh sağlığı yerinde olan bir kişi ne gibi özellikler taşır sorusu gelir.
Sigmund Freud ruh sağlığını "Sevmek ve çalışmak" olarak tanımlar. Gerçekten sevebilen, paylaşabilen ve çalışan bir kişi ruh sağlığını koruyor demektir. Belki de Goethe'nin yaptığı olgun insan tanımı ayni zamanda ruh sağlığı yerinde olan birisinin tanımı olarak da kabul edilebilir. Çünkü "Olgun insan kendine gülebilen insandır." demektedir. Aynı şekilde "Ruh sağlığını koruyabilen insan kendine gülebilen insandır." denebilir. Ruh sağlığı içinde yaşanılan koşullara göre değişebilir, bozulabilir veya koşullar düzelince düzene girebilir. Kişileri siyah-beyaz gibi ruh sağlığı yönünden sağlıklı ve sağlıksız olarak değerlendirmek olası değildir. Ruh sağlığının bozulması kişinin yakin çevresi ve is ortamı, başarma düzeyi vb. faktörleri olumsuz yönde etkilediğinden; ruh sağlığının bozulması fiziki hastalıklardan daha derin sorunlar yaratabilmektedir.