Türk erkelerinin yüzde 70’i, kadınlarının ise yüzde 80’i orgazm olamıyor” bu sözler Opr. Dr. Gökçen Erdoğan’a ait. Her gün onlarca hasta gören, kadın doğum uzmlanlığının yanı sıra hipnoterapist de olan Erdoğan, hipnozla cinsel sorunları nasıl çözdüğünü, kadınların ve erkeklerin en sık yakındıkları dertlerinin ne olduğunu anlattı...
Hastalarınızın çoğu kadın mı yoksa erkek mi?
İkisi de eşit oranda. Kadınların şikâyeti genelde vajinismus ve orgazm olamama. Erkeklerin sorunu ise erken boşalma ve sertleşme. Ama erkekler erken boşalmadan çok sertleşme şikâyetiyle geliyor. Türk kadınlarının yüzde 80’i, erkeklerinin de 70’i orgazm olamamaktan şikâyetçi.
Peki insanlar kendilerine bile itiraf edemedikleri sorunlarını rahat rahat anlatabiliyorlar mı size?
Tabii ki. Bazen kendilerinin bile farkında olmadıkları durumları ortaya çıkarıyoruz. Mesela geçen hafta böyle bir hastayla karşılaştık. Beş yaşında cinsel tacize uğramış ama bunu bir şekilde örtmüş, unutmuş. Hipnoz esnasında ortaya çıkardık ve tedaviye başladık.
Hipnozdan sonra yani uyanınca cinsel sorunlarını öğrenip itiraz eden oluyor mu?
Bir kere uyku olmadığı için uyanma yok. Seans sonrası odayı terk edenler ya da ağlayanlar oluyor.
Erkeklerin erken boşalma problemini nasıl tedavi ediyorsunuz?
Hipnoz tedavinin bir parçası. Cinsel terapi, psikoterapi, ilaç tedavisi de yapabiliyoruz. Erken boşalmayla gelen hastaya; partneri varsa onunla birlikte yola çıkmasını öneriyoruz, çünkü bu çok zorlu bir dönem. Düşünsenize 12 senedir birlikte olup ilişki yaşayamayan hastalarım var.
Neden 12 sene beklediniz demiyor musunuz peki?
Diyorum tabii... Bu tür dertleri olan kişilerin bize başvurmaları bile bir başarı. Bize gelmeden önce evlilik duvarında çatırdamalar oluyor. Sorunları kronikleşiyor.
Kadınlara ne tür tedaviler uyguluyorsunuz?
Kadınların çoğu cinsel isteksizlik ve orgazm olamamaktan şikâyetçi... Her üç kadından ikisi bu durumda... Olayın sadece penis vajina birlikteliği olmadığını, dokunmanın, güzel sözlerin de orgazmın bir parçası olduğunu anlatıyoruz. Ortalama altı seansta hastanın algılarını ve bilinç düzeyini değiştirebiliyoruz.
Bu sorunların altından neler çıkıyor?
En kötü ve en zor olanı cinsel istismarlar... Tedavisi de zor bu tür durumların.
Bugüne kadar size başvuranlar arasında sorunuyla sizi çok şaşırtan kişiler oldu mu?
Doğum öncesinde ve doğum sırasında ağlama krizleri geçiren bir hastam oldu. Kendisinin zihinsel problemi de vardı. Bütün aile bireyleriyle görüştüm. Hipnoz sırasında değil, konuşurken babasından gebe kaldığını fark ettik. Bebeği doğurdu . Türkiye‘de bu tür sorunlar o kadar çok ki...
Kırsal kesimde mi rastlanıyor bu tür sorunlara daha çok?
Benim hastam Ankara’da yaşıyordu. Sosyoekonomik ya da kültürel seviyeyle pek alakalı değil aslında bu tür durumlar.
Cinsel sorunlar hipnozla yüzde 100 tedavi edilir mi?
Hiç kimse yüzde 100 tedavi ederim diyemez. Ama elimizden geleni yapıyoruz. Zaten bu noktada bir başarı söz konusuysa bu bize başvuran kişiye aittir. Sadece ivme kazandırabiliyorum, yol gösteriyorum.
Partnerinden başka birini hayal ettiği için gelenler de var mı?
Partneriyle birlikteyken başka birilerini hayal eden çok hasta var. Ama biz bunu bir problem olarak görmüyoruz.
Sapıkça fantezilerle karşılaşıyor musunuz?
“Sapık” diye düşünmeden değerlendirmek lazım. Problem olarak gördüğümüz her şeyin altında mutlaka bir sorun yatıyor demektir. Şiddetten hoşlananlar var mesela. Yüksek bir binanın üst katlarında pencereyi açıp cinsel ilişkiye girmek önemli değildir ama zemin katta pencereyi açıp cinsel ilişkiye girmek bir sorundur. Ama bu da bir fantezi sonuçta.
Kadınların sorunu süre, erkeklerin boyut...
Kadınlar en çok ne talip ediyor cinsel hayatlarıyla ilgili olarak?
Süreyi uzatmak istiyorlar. Bu talep daha çok 45 yaşının üstündeki kadınlardan geliyor. Belki menopoza yaklaştıkları için bir arayış içine giriyorlar. “Üst üste orgazm olmak istiyorum” diyenlerin sayısı da hiç az değil.
Peki erkekler en çok ne istiyor?
Erkekler de penisin sertliğini uzun süre sürdürmek istiyor.
Penisini büyütmek isteyen kişilerle karşılaştınız mı hiç?
Böyle bir şeyin çok fazla mümkün olmadığını önemli olanın fonksiyon olduğunu söylüyoruz ama Türkiye’de penisin büyüklüğüne ya da küçüklüğüne takık çok insan var. Terapide mutlu bir cinsel hayat için bunun önemli olmadığını kabul etmelerini sağlıyoruz.
Yeni evlenecek çiftlere önereceğiniz bir tedavi var mı?
Gençlerin evlilik nedir, cinsel ilişkiden ne beklenir bunları öğrenmesi için terapiste gitmesi lazım bence.
Ama seksi sevdiklerini söylüyorlar.
Orgazm olamayıp cinsel ilişki yaşayan çok kişi var. Orgazm aşamasına ulaşamasalar bile o hazzı yaşıyorlar.
Bir de bu “G” noktası olayı var... Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bir kadının en uyarıcı tepe noktası dış jenitaldeki klitoristir. Her şey ona bağlı. G noktasının da C’nin de A’nın da çok önemi yok. Klitoris sayesinde orgazmı uzatabilliyoruz.
Hiç kendinize uyguladınız mı bu tedaviyi?
Tabii ki. Her gün olmasa da iki günde bir oto-hipnoz yapıyorum. 15 dakika yeterli oluyor. Sabah evden çıkmadan mutlaka yapıyorum. Bazen iki ameliyat arasında kendimi hipnoz edip rahatlatabiliyorum.