Dr. Cüneyt Özüak
Merhaba, öncelikle geçmiş olsun,
Göğüs ağrısı kalp hastalıklarının en sık rastlanan belirtilerinden biridir. Bunun dışında akciğerlerden, boyun ve omuzlardan, göğüs kafesinin kemik, kas ve eklemlerinden, karın içi organlarından kaynaklanan ve göğüste duyulan ağrılar da vardır. Bazen herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın psikolojik ağrılar da olabilir. Kalbi besleyen damarların yağlanması sonucunda damarlarda daralma veya tıkanma oluşmaktadır. Buna bağlı olarak kalbin beslenmesinde bozukluk gelişmekte ve bu bozukluk sonrası göğüs ağrısı hissedilmektedir.
Kalp damar hastalıklarının başlangıç döneminde özellikle eforla artan ve istirahatta azalan göğüs ağrıları gözlenir. Hastalık ilerledikçe istirahatta da göğüs ağrısı belirlenmeye başlar. Bu ağrılar önemsenmediği takdirde kalp krizi ile sonlanmaktadır. Özellikle yaşlı, diyabetik ve hipertansiyon hastalarında bu ağrılar dikkatle ele alınmalıdır. Kalp spazmı ve kalp krizlerinde gözlenen ağrı genellikle sol göğüsten sol omuza ve kola, sırta yayılan yanma, ezici baskı tarzında ağrıdır. Bazen ağrı boyunda, diş etlerinde ve mide bölgesinde hissedilmektedir. Ağrı ile birlikte fenalık hissi, bulantı, kusma, soğuk terleme, nefes darlığı görülebilir. Hastanın cildinde solukluluk ve terleme mevcuttur. Hastanın yüz ifadesinde endişe ve korku hâkimdir. Kalp zarı iltihaplarında da sol göğüste ağrı olabilir, ağrı süreklidir ve beraberinde hafif ateş ve öksürük vardır.
Akciğer hastalıklarında da sıklıkla ilk belirti göğüs ağrısı olabilir. Ağrı genellikle sağ veya sol tarafta nefes almakla artan batma şeklinde ağrıdır. Beraberine öksürük ve balgam çıkarma genellikle vardır. Akciğer kanserinde ve akciğerde su toplandığı zaman öksürük olmaksızın kuru inatçı bir ağrı olabilir. Ağrı ile birlikte uzun süren kanlı balgam çıkarma, gece terlemesi, kilo kaybı altta malin bir hastalık olabileceğini düşündürür. Ani başlayan öksürük, ateş ve göğüs ağrısı daha çok bronşit ve zatürreye bağlıdır. Beraberinde boğaz ağrısı, burunda akma, hapşırma gibi diğer enfeksiyon belirtileri de vardır.
Kemik ve kas ağrıları boyun ve sırt omurlarında kireçlenme veya fıtıklaşma sinir köklerine baskı yaparak boyuna, omuza ve kola, göğse vuran ağrılara sebep olabilir. Bu durum özellikle sol tarafta olduğu zaman kalp ağrıları ile karışabilir. Bu ağrılar boyun ve kol hareketleriyle ayrıca ıkınma ve öksürükle artan ağrılardır. Boyun fıtığı olan hastalarda boyun ağrısı olmaksızın sürekli göğüs ve sırt ağrısı olabilmekte ve bu hastalar tanı konulana kadar kroner anjiyografiye kadar gidebilmektedir. Soğuk algınlığına bağlı olarak göğüs ve sırtta kas ağrıları oluşabilir. Döküntü bir hastalık olan zonada döküntüler başlamadan 1-2 hafta önce sırt ve göğüste yanma, kaşınma ve zonklama şeklinde şiddetli ağrı olabilir. Döküntülerin başlaması ile tanı konulur. Zona hastalığında döküntü geçse de ağrı aylarca sürebilir.
Mide rahatsızlıkları ve göğüs ağrısında yemek borusunun ülserlerinde, iltihaplarında göğüs ağrısı olabilir. Özellikle reflü hastalığı olanlarda karın ağrısı olmaksızın nadiren sadece göğüste yanma şeklinde ağrı olabilir. Mide ülserinde ve gastritlerde göğüs ağrısı ile birlikte ekşime, yanma, şişlik, kabızlık ve gaz şikâyetleri mevcuttur. Safra kesesi taşlarında ve iltihaplarında sağ omuza, sırta, bele ve göğse vuran ağrılar olabilir. Göğüs ağrısı genellikle sağ tarafta olmak üzere bazen sol göğüste de ağrı hissedilebilir.