Bilgin, yaptığı açıklamada, akciğer dokusunun iltihaplanmasıyla ortaya çıkan zatürrenin bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı meydana geldiğini söyledi.
İnsanların akciğerlerinde hava almasını sağlayan "alveol" denilen keseciklere kadar ulaşan mikropların burada iltihaba yol açtığına işaret eden Bilgin,
"Zatürre hızlı ve kolay bir şekilde yayılan bulaşıcı bir rahatsızlık olarak biliniyor. Zatürreye yakalanan her 100 kişiden 5'i hayatını kaybederken Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada her yıl 100 kişiden 2'si zatürreye yakalanıyor. Akciğer dokularının iltihaplanması olarak bilinen zatürre, öksürük, balgam, göğüs ağrısı, yüksek ateş ve nefes darlığı şikayetleriyle kendini ele veriyor. Kimi zaman ise sadece ateş veya öksürük başlangıç şikayetleri olabiliyor." dedi.
Bazı kişilerde ise akciğerle ilgili şikayetlerden çok, baş ağrısı, ishal gibi akciğer dışı şikayetlerin ön planda çıkabileceğine dikkat çeken Bilgin, şunları kaydetti:
"Yaşlı kişilerde belirgin bir şikayet olmadan da zatürre görülebiliyor. Kişinin zatürre geçirdiği genel durum bozukluğunun araştırılması sırasında da ortaya çıkabiliyor. Zatürre, özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi kronik bir sağlık sorununa sahip olanlarda, sigara kullananlarda ve bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında daha sık görülüyor. Zatürrenin önlenmesinde öncelikle altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması, dengeli beslenme, hijyenik önlemler ile sigara ve alkol gibi alışkanlıkların kontrolü önem taşıyor. Uzmanlar, risk altındaki kişilerin yıllık grip aşısı yaptırmalarını öneriyor."