Kan basıncı (tansiyon), kalbin pompaladığı kanın damar duvarlarına çarpmasıyla oluşan basıncın (esneme veya gerilmenin) yarattığı direncin ölçüsüdür.
Bir benzetme yapacak olursak yüksek basınçla çalışan bir araba motorunun erken yıpranması, bozulması gibi tüm organlarımız ve organ sistemleri hızla erken yaşlanır, yıpranır. Çoğu zaman geç belirti verdiği için de kalıcı hasarlar oluşur.
Örneğin, beyin kanaması, inme, bunama, kalp krizi, böbrek ve kalp yetersizliği gibi hastalıklarla hayat kalitesi bozulur ve erken ölüme neden olur.
Birçok hasta hiçbir belirti olmaması nedeniyle yüksek tansiyon, ‘sessiz katil’ olarak nitelendirilir. Çabuk yorulma, göğüste baskı hissi, çarpıntı hissi, nefes darlığı, unutkanlık, baş ağrısı, görme bozukluğu, sinirlilik, idrara sık çıkma, dengesizlik hissi en sık rastlanan belirtilerdir.
Yüksek tansiyonun yüzde 10 kadarı böbreküstü bezlerinin çalışma bozukluğu, tiroid gibi hormonal bozukluklara bağlıdır. Birçok ilaç veya bilinçsiz kullanılan bitkisel çaylar da yüksek tansiyona sebep olabilir. Yüksek miktarda kafein ve benzeri uyarıcı maddeler içeren içecekler, şekerli içeceklerin tüketilmesi diğer önemli sebepler arasında.
Böbrek damarlarında darlık olması yeterli kan alamayan böbreğin, tansiyon yükseltici hormonlar salgılamasına neden olabiliyor. Doğumsal bazı kalp hastalıkları da sebepler arasındadır.