Sıcağa maruz kalma birçok fizyolojik fonksiyonu etkiler ve sıvı kaybına neden olur. Sıcağa bağlı olarak ortaya çıkan kalp ve dolaşım sistemi bozuklukları ile su ve tuz kayıpları, özellikle yaşlılar, bebekler, hamileler ve kronik hastalığı olanları etkilemektedir.
Çoğu kişide sıcağın etkileri hafif şikayetlerle kendini belli etse de fakat sıcağa maruz kalmanın şiddeti ve süresine bağlı olarak; cilt kızarıklığı, terleme, kramp, ısı çarpmasından, bilinç kaybı ve ölüme dek uzanan ciddi etkiler ortaya çıkabilir. Sıvı kaybına bağlı olarak çarpıntı, nefes darlığı, aşırı bitkinlik sonrasında zihin bulanıklığı, baygınlık, bilinç kaybı gelişebilir ve kişi bulunduğu sıcak koşullarından uzaklaşamayabilir.
Saatte 2 litre terleme ile sıvı ve tuz kaybı oluşur
Sıcağın etkisi sonucunda vücut ısısının artması cilt kan akımının artırılması ve terleme yoluyla dengelenmeye çalışılır. Normalde cilt kan akım hızı 200-250 ml/dakika iken, aşırı sıcak ortamda cilt kan akım hızı 7-8 kata kadar artabilir. Kan akımı artışı dolaşım sisteminin ve kalbin iş yükünü artırır. Diğer yandan saatte 2 litre miktarına varabilecek oranda terlemeyle birlikte aşırı miktarda sıvı ve tuz kaybı oluşur. Özellikle kalp, tansiyon, şeker hastaları, yaşlılar, bebekler, hamileler, kronik hastalığı olanlar kalp ve dolaşım sisteminin aşırı yüklenmelerine, sıvı ve tuz kayıplarına gerektiği kadar adapte olamazlar.
Sıcağın zararlarını en aza indirmek için yaz aylarında bu önerilere mutlaka uyun!
Önemli olan mümkün olduğunca aşırı sıcak ortamda bulunmamaktır. Gölge, serin yerlerde dinlenerek vakit geçirilmelidir.
Bebekler, küçük çocuklar, hamileler, yaşlılar, kalp, tansiyon, şeker hastaları, aşırı kilolu kişiler, ağır egzersiz yapanlar, ağır işlerde çalışanlar, kronik hastalığı olanlar dikkatli olmalı,
özellikle güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamalıdır.
Alkol tüketimi vücudun su dengesini bozar, susuzluğu artırır, sıcak havalarda aşırı alkol tüketilmemelidir.
Kafeinli içecekler susuzluğu artırdığından çok içilmemelidir.
Kontrol altına alınamamış şeker düzeyleri ciddi susuzluk nedenidir, sıcağa bağlı gelişen susuzluğa olumsuz katkıları olur. Şeker hastalarının şeker düzeyleri kontrol altında olmalı ve şekersiz bol sıvı tüketmelidir.
Çocuklar, evcil hayvanlar sıcak havalarda kapalı araçlar içinde kesinlikle bırakılmamalıdır.
Bol su ve sıvı tüketilmeli, susuzluk hissedilmese bile su içilmelidir. Susuzluk hissi sıcaklarda gerçek su ihtiyacını göstermekte yetersiz kalabilir.
Sıcak tutmayacak bol, açık renkli, pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir.
Sıcakta çok efor sarf edilmemeli, çok yorulmamalı, yoğun çalışılmamalı, aşırı egzersiz ve spor yapmaktan kaçınılmalıdır.
Direkt gelecek güneş ışınları ve sıcağın zararlı etkilerinden korunmak için; şapka, şemsiye, güneş kremleri gibi önlemler alınmalıdır.