İstanbul Kent Üniversitesi'nde Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından düzenlenen Kariyer Sohbetleri söyleşisine konuk olan Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kendi deneyimlerini paylaşarak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Koçak, "Bir beslenme uzmanı bence öncelikle kendisini iyi beslemeli. Ama bu iyi besleme sadece bedenini fiziki beslemek değil. Kişi kendisini sosyolojik ve psikolojik yönden donanım olarak da iyi beslemeli" dedi.
İstanbul Kent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından 'Kariyer Sohbetleri' söyleşisi düzenlendi. Söyleşiye üniversitenin Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. H. Tanju Besler, Uzman Diyetisyen Dilara Koçak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Besler, "Nüfus artıyor. Nüfus artışıyla insanların beslenme kaynakları, gıda kaynakları, su kaynakları nüfusla paralel bir artış göstermiyor, kaynaklar azalıyor. Kaynakların düşmesiyle konu biraz daha sıkıntılı bir hale geliyor. Dolayısıyla burayı akılsal, bilimsel ve etik değerlerle yönetmek gerekiyor. Dilara Koçak bu işin öncülerinden" dedi.
VAZGEÇMEK EN BÜYÜK BAŞARISIZLIKTIR
Söyleşide çalışmalarından ve mesleki deneyimlerinden bahsederek konuşmasını başlayan Uzm. Dyt. Koçak, öğrencilere önerilerde bulundu. "Vazgeçmek en büyük başarısızlıktır. Her başarısızlığın ardından deneyim ve tecrübe kazanmak gerekir" ifadelerini kullandı.
BESLENME UZMANI KENDİSİNİ GELİŞTİRMELİ
Beslenme ve diyetetik kariyerinde 30 yılı geride bıraktığını kaydeden Koçak, "30 yılda mesleğimizde çok büyük gelişmeler oldu. Diyetisyenlik şemsiyesi altında yaptığımız işler de farklılaştı. Beslenme ve Diyetetik Bölüm sayısı arttı. Benim dönemimde sadece tek bir bölüm var ve 70 kişi mezun olurken şu anda Türkiye'de pek çok üniversiteden diyetisyen yetişiyor. Öğrencilere kariyer yolculuğunda kendilerini nasıl farklılaştırabilirler, mesleğe ve kendilerini nasıl daha iyi yatırım yapabilirler burada anlatma fırsatım oldu" diye konuştu.
Geleceğin diyetisyenlerine önerilerde bulunan Koçak, "Bir beslenme uzmanı bence öncelikle kendisini iyi beslemeli. Ama bu iyi besleme sadece bedenini fiziki olarak beslemek değil. Kişi kendisini sosyolojik ve psikolojik yönden donanım olarak da iyi beslemeli. Beslenme uzmanlarının kendilerini geliştirmesi lazım, yüksek lisans yaparak bir konuda uzmanlaşması gerekiyor. Çünkü çok fazla uzman var ama uzmanlık yapılacak farklı birçok da alan var" dedi.
MEVSİMİNDE TÜKETMELİ, YEREL ÜRETİMİ TERCİH ETMELİYİZ
Uzun zamandır sadece birey beslenmesi değil geleceği ve gezegeni beslemek üzere sürdürülebilir kalkınma amaçları için de çalıştığını belirten Koçak, şunları söyledi:
"Bu noktada mevsiminde beslenmenin aslında en iyi tavsiye olduğunu söylemek istiyorum. Su oranı yüksek salatalık, domates, karpuz ve kavun gibi meyveleri mevsiminde tüketmeliyiz. Biz bunları mevsiminde tüketip yerel üretimi tercih edersek hem bedenimiz için hem de toprak ve gezegen sağlığı için bir şey yapmış oluruz. Çünkü iklim krizi arttıkça bizim de yiyecek gıda bulmamız, temiz su kaynaklarımızı korumamız zorlaşacak. İsraf etmeden ihtiyacımız kadar satın alalım, mevsimindeki yiyecekleri alalım. Su içmeyi unutmayalım ama içmediğimiz ve kullanmadığımız suyu da israf etmeyelim. Hem beden sağlığımızı hem zihin sağlığımızı hem de gezegenin sağlığını düşünelim. Hareketi arttıralım. Bu basit yürüyüşler, yüzmek veya bisiklete binmek olabilir. Çünkü bisiklete binmek hem karbon salımı daha düşük gezegenin sağlığına iyi bir şey hem de enerji harcaması açısından birey ve beden sağlığımıza çok iyi."