Çiftlerin yaklaşık yüzde onunun kısırlık sorunu yaşadığı günümüzde, çevreciler bunun nedenini kirlenmeye, psikiyatrlar stresli yaşam tarzına bağlarken, Tel Aviv Üniversitesinden Oren Hasson, doğurganlığın azalmasının kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin birbirini bütünleyici özelliğinin sınırlandığı evrim sürecinden kaynaklanmış olabileceğini belirtti.
Kadın ve erkek bedeninin üreme konusunda düşman hale geldiğini söyleyen Hasson, binlerce yıldır kadınların bedeninin spermleri daha rekabetçi, daha güçlü, daha hızlı hale gelmeye zorladığını, buna karşılık olarak erkeklerin döllenme şansını artırmak için daha “saldırgan” spermler üretmeye başladığını belirtti.
“Biological Reviews” dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarında Hasson, sperm ve yumurta arasındaki dengenin çok hassas olduğunu ve bu dengenin bozulduğunu, bunun da kısırlığın artmasını açıklayabileceğini ifade etti.
Normalde, bir spermin yumurtayı döllediğinde diğer spermlerin yumurta ile temasının engellendiği bazı biyolojik sonuçların ortaya çıktığını, bu engellemenin gerekli olduğunu aksi halde ikinci bir spermin yumurtanın içine girerek yumurtayı yok edebileceğini belirten Dr. Hasson, spermlerin zamanla daha etkili hale geldiğini ve ikinci spermin yumurtaya girişine artık ender rastlanmadığı açıkladı.
Bilim adamı, kadınların bedeninin de polispermiye (bir yumurta hücresine birden daha fazla sayıda spermin girebilmesi) karşı savunma geliştirdiğini ve kadının üreme organının sperm için artık engel teşkil ettiğine dikkati çekti.