Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Meme Kanseri Farkındalık Ayı'nda hastalığa dikkati çekmek için etkinlikler düzenlediklerini belirterek, bunun son yılarda kadınlarda en sık görülen kanser tipi haline geldiğini söyledi.
Bunda genetik, stres, beslenme ve çevresel faktörlerin etkili olduğunu dile getiren Ayhan, meme kanserinin görülme oranının yaşla arttığını vurguladı.
Sigara ve alkol kullanımının, meme kanserini de tetiklediğini dile getiren Ayhan, "Meme kanserine yakalanmamak için sigara ve alkolden mutlak surette kaçınmak gerekiyor. Alkolle ilişkisi son dönemde çok net ortaya konuldu. 35 yaşı geçmeden doğum yapmak ve uzun süreli emzirmek gerekiyor. Kilo kontrolü, fiziksel aktiviteyi artırmak, hormon takviyelerinden, çevresel kirlilikten ve radyasyondan uzak durmak gerekiyor." diye konuştu.
Ayhan, erken tanıyla hastalığın tedavi edilebildiğini vurgulayarak, kadınların her ay kendilerini kontrol etmesi, yıllık da doktor muayenesi yaptırması gerektiğini anlattı.
Angelina Jolie örneği
Rol modeli olan, sevilen, sayılan kişilerin toplumu bilinçlendirme açısından ciddi etkiler yarattığına değinen Ayhan, şunları kaydetti:
"Angelina Jolie, annesini 56 yaşında meme kanserinden kaybettikten sonra yaptırdığı genetik test sonrasında, meme kanseri riskinde yüzde 87, yumurtalık kanseri riskinde ise yüzde 50 artış olduğunu öğrendi. Angelina Jolie, iki memesini, rahim ve yumurtalıklarını aldırma yoluna gitti. Sonrasında da kendi öyküsünü kamuoyuyla paylaşarak büyük bir farkındalık yarattı. Meme kanseri farkındalığında rol modellerinin büyük önemi var. Jolie'ye silikon protezlerle meme onarımı yapıldı. Bu sayede meme kanserine yakalanma riskini yüzde 95'e kadar azaltmış oldu."
Prof. Dr. Ayhan, "Koruyucu mastektomi" adı verilen yöntemin tedavide önemli olduğunu ifade etti.
"Kanser nedeniyle memesi alınmış çoğu kadında, yaşanılan organ kaybı birçok psikolojik etki yaratıyor. Meme rekonstrüksiyonu, ya da alınmış memelerin yeniden yapılması, meme kanseriyle yüzleşen, mücadele eden kadınlar için yaşama tutunmalarını sağlayan bir umut." diyen Ayhan, rekonstrüksiyonun, psikolojik durumu düzelten, öz güveni ve yaşam kalitesini yükselten, iş yaşamında başarıyı artıran bir araç olduğunu aktardı.
Müziğin gücüyle kanserde farkındalık yaratıyorlar
Meme kanseri farkındalığını artırmak için farkındalık korosunda yer alan Ayhan, bu topluluğun, meme kanseriyle tanışmış, mücadele etmiş ve onu yenmiş kadınların bir araya gelip, müziğin gücünü kullanarak, erken tanı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kurulduğunu anlattı.
Sühan Ayhan, eşi Pınar Ayhan öncülüğünde kurulan koronun, doktorlardan ve meme kanseriyle mücadele eden kadınlardan oluştuğunu, dünyada örneğinin bulunmadığını söyledi.
Koronun, şarkı söyleyerek erken tanının ve meme onarımının önemine dikkatin çektiğini söyleyen Ayhan, "Erken tanı sayesinde hayattayım, yaşıyorum ve şarkı söylüyorum. Bunu sen de yapabilirsin' mesajı veriliyor." dedi.
Prof. Dr. Ayhan, farkındalık yaratmak için çalışmalara devam edeceklerini, meme onarımı ve kanserinin tedavisini yapan cerrahlarla çalışabilen plastik cerrah sayısını artırmak için projelerinin olduğunu belirtti.