Ses cerrahisinde, yağ enjeksiyonu ve silikon blok yerleştirme işlemleri yapılıyor. Karın bölgesinden aldıkları yağı bazı özel yıkama ve süzme işlemlerinden geçirdiklerini belirten Prof. Ferhan Öz, “Aldığımız yağı hastanın ses teline değil, telin yan kısmına enjekte ediyoruz.
Yaklaşık 8 ay sonra bu yağ ortadan kalkabiliyor. Ses aynı kalabiliyor. Eski güçsüz, ince haline dönerse de yağ enjeksiyonu işlemini tekrarlamak gerekebiliyor” dedi. Yağ enjeksiyonu ile, ses teli orta hatta getiriliyor. Böylece sesin güçlü çıkması sağlanıyor.
Yaşlı ve zayıf bir hale gelen ses, gençleşiyor. Hastalar sesleri güçsüz ve ince çıktıkları için konuşmakta zorlanıyor, sosyal bir sorun yaşıyorken, operasyon sonrasında eski seslerine kavuşabiliyorlar.
Ses felci virüsler nedeniyle olabildiği gibi, tiroid cerrahisi, boyun fıtığı ameliyatları sonrasında da oluşabiliyor. Bu cerrahi işlemler sırasında, sinirler zarar görebiliyor, hastanın sesi çıkmıyor. Ses felci oluşması halinde, sesin normale dönmesi amacıyla sekiz ay beklediklerini belirten Prof. Öz, “Eğer ses geri gelmezse cerrahi işlem yapıyoruz.
Ses felcini gidermede de yağ enjeksiyonu yöntemini uyguluyoruz” dedi. Bu arada sese yağ enjeksiyonu yapmanın dışında, silikon bloklar da yerleştiriliyor. Yağ mikroskop yardımıyla ağız içinden uygulandığı halde, silikon bloklar boynun dış kısmından girilerek konuluyor.
Ses teli orta hatta itilerek konuşma sağlanıyor. Yağ enjeksiyonu ağız içinden yapıldığı için iz olmuyor, silikon blok yerleştirme işlemi sonrasında iz oluşuyor.