Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, metabolik cerrahi ameliyatlarıyla erken dönemde şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol, gibi problemleri çözdüklerini, ameliyat sonrası ilerleyen dönemde de sinir ucu iltihaplanması ve karaciğer yağlanması gibi iki sorunu tedavi ettiklerini bildirdi.
Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 6 milyon kişiyi ilgilendiren Tip 2 diyabet hastalığına, metabolik cerrahi ameliyatlarının çözüm olduğunu savundu.
Tip 2 diyabetin cerrahi yöntemlerle tedavisinin ilk kez 2007'de uygulamaya başlandığını belirten Çelik, bugüne kadar 700'ü aşkın hastanın ameliyat edilerek büyük bir kısmının ilaç ve insülin kullanmasına gerek kalmadığını anlattı.
Çelik, ameliyatın başarı ortalamasının yüzde 90 olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Ameliyatla Tip 2 diyabetin tedavisinde yüzde 93, yüksek tansiyonun tedavisinde yüzde 95, kolesterol tedavisinde ise yüzde 94 başarı oranına sahip durumdayız. Ayrıca ameliyatla uyku apnesi sorununu tamamına yakın iyileştirebiliyoruz. Gut hastalığı, karaciğer yağlanması gibi sorunlarda ise belirgin düzelmeler kaydediyoruz."
Metabolik cerrahi ameliyatlarının uzun dönemde önemli sağlık problemlerini çözdüğünü vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Metabolik cerrahi ameliyatları erken dönemde şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol, gibi problemleri çözerken, ameliyat sonrası ilerleyen dönemde de sinir ucu iltihaplanması ve karaciğer yağlanması gibi çok önemli iki sorunu tedavi ediyoruz. Ameliyattan sonra orta vadede düzelen en önemli problemlerden birisi de cinsel performans bozukluğudur. Şeker hastalarının büyük çoğunluğunun en önemli sıkıntıları arasında bulunan cinsel performans azlığı, orta vadede ciddi anlamda düzelmektedir."
"AMELİYATLA AÇLIK HORMONLARI BASKILANIYOR"
Çelik, ameliyatın mide, oniki parmak ve ince bağırsakları kapsayan ve laparoskopik (kapalı) olarak yapılan bir cerrahi işlem olduğu bilgisini vererek, bununla insülin direnci ve açlığa neden olan hormonların baskılandığına ve insülin duyarlılığıyla tokluk hissine neden olan hormonların uyarıldığına dikkati çekti.
Yaklaşık 3,5-4 saat süren ameliyattan sonra 5-6 gün hastanede kalındığını belirten Çelik, "Tip 2 diyabeti pek çok faktörün ortaya çıkış, gelişim ve sonuçları üzerinde rol oynayan karmaşık bir hastalıktır. Hastalıkta hem büyük hem de küçük damar tutulumu vardır, damar etkilenim tipi kişiden kişiye değişir. Gerek birey, gerekse sağlık sistemi ve toplum sağlığı üzerinde çok ciddi bir yüke neden olan diyabetin önüne mevcut tedavi uygulamalarıyla geçilmesi mümkün olmamaktadır. Artık yeni, rasyonel ve aynı zamanda radikal tedavi yöntemlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Metabolik cerrahi ameliyatları bu anlamda önemli ölçüde çözüm sunmaktadır" ifadelerini kullandı.