Refleksolog Gamze Şenbursa Dokunmanın Mucizesini Anlatıyor!

Doğuştan beyin felci ve beyin fonksiyonlarının geri kalması sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, konuşamayan ve görme yeteneği gerileyen 6 yaşındaki Buse Gümüş, 10 bin yıllık bir tedavi yöntemi olan refleksoloji sayesinde şifa buldu.

Doğuştan cerebral palsy (beyin felci) ve mental motor retardasyon (mental motor olarak beyin fonksiyonlarının geri kalması) sebebiyle yatağa bağımlı yaşayan, minik Buse 1,5 yıldır devam eden tedavisi sayesinde artık çevresindekilerle diyalog kurabiliyor, desteksiz oturabiliyor ve algılama yeteneğinin gelişmesiyle olayları hatırlayabiliyor.

Mersin'in Edremit ilçesinde yaşayan, tedavi için 1,5 yıldır ayda iki defa Ankara'ya gelen Ahmet Gümüş, eşinin hamilelik ve doğum sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini, kızının oksijensiz kalması dolayısıyla gelişimini tamamlayamadığını belirtti. Gümüş, rahatsızlığı nedeniyle kızının tamamen kendilerine bağımlı bir yaşam sürdürdüğünü, yatağa bağımlı olduğunu, çok az kelime dışında konuşamadığını, algılamasında gerilikler ve görme sorunlarının bulunduğunu anlattı.

Ahmet Gümüş, değişik doktorlara gittiklerini, özel eğitim aldırdıklarını, ancak tedavilerden olumlu cevap alamadıklarını dile getirerek, bunun üzerine internette kızının hastalığıyla ilgili araştırma yaptıkları sırada ''refleksoloji tedavisini'' gördüklerini, böylelikle doktor Gamze Şenbursa ile irtibata geçtiklerini belirtti.

Ahmet Gümüş, kızının iyileşme göstermesinin eşini ve kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, ''Kızım artık her türlü ihtiyacını rahatlıkla bize aktarabiliyor. Buse anaokuluna başladı. Orada çeşitli etkinliklere katılıyor. Doktorlar kızıma oksijen kaybı dolayısıyla tedavisinin ilerlemeyeceğini ve boşuna zaman kaybetmememizi söylemişlerdi. Ancak refleksoloji sayesinde kızım iyileşmeye başladı. Buse iyileşinceye kadar Ankara'ya geleceğiz'' dedi.

Tedavisine devam edilen minik Buse de, anaokuluna gittiğini ve çok mutlu olduğunu belirterek, okulda arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiğini anlattı.

Uzman Fizyoterapist ve Refleksolog Gamze Şenbursa ise refleksolojinin özellikle Uzakdoğu toplumlarından binlerce yıllık bir geçmişinin olduğunu söyledi. Refleksolojinin ''merkezi sinir sistemini kullanarak beyne uyarı göndermek suretiyle yeni hücre bağlantıları sağlayarak vücutta iyileşme süreci başlatma'' olarak tanımlanabileceğini dile getiren Şenbursa, ayak altında tüm organların izdüşümlerinin bulunduğunu, elle bu izdüşümlere basınç vererek beyne uyarı gönderildiğini, yöntemin merkezi sinir sistemi ve beyni ilgilendiren her türlü hastalıkta kullanılabildiğini söyledi.

Şenbursa, refleks terapinin ise refleksolojiyi de içinde barındıran, fakat daha kapsamlı ve etkili bir tedavi olduğunu belirterek, ''Refleks terapide refleksolojiden daha farklı olarak merkezi sinir sitemi, akupunktur noktaları, Çin ve Vietnam vücut haritası, sinir noktaları, beyin, kranial sinirlerde dahil olmak üzere daha fazla bölgeye uyarı verilebiliyor.

Bu teknikle bölgeye veya noktaya verilen uyarı ile birlikte nöro-biokimyasal aktivite başlatılıp canlıda yanıtlar elde edilir'' dedi.

Refleksolog Gamze Şenbursa, dokunarak Buse'yi iyileştiriyor.

Vücutta enerji meridyenlerinin bulunduğunu ve sağlıklı kişilerde bu enerji akışının kesintisiz devam ettiğini, herhangi bir nedenden dolayı meridyenlerdeki enerji dolaşımının bir yerlerde tıkanması ve engellenmesi sonucu hastalıkların oluştuğunu ifade eden Şenbursa, dolayısıyla enerji hattındaki herhangi bir bölgede oluşan sorunun diğer meridyenlerdeki enerji akışını da etkilediğini anlattı.

Şenbursa, hastalarının engelli gruplarındaki beyin felci, down sendromu, genetik hastalıklar ve otistik çocuklardan başlayarak dikkat eksikliği, hiperaktivite, MS, parkinson, beyin kanaması, felç, bel fıtığı, migren, zona, fibromiyalji, sinüzit, görme ve duyma kaybı, yüz felcine kadar uzanan geniş bir çerçeveye sahip olduğunu dile getirerek, ''Bu yöntem sinir sistemini ilgilendiren her türlü hastalıkta uygulanabiliyor. Refleksoloji, tıbbin yetersiz kaldığı yerden sonra ek tedavi olarak başlıyor'' dedi.

Her hastalığın iyileşme sürecinin değiştiğine işaret eden Şenbursa, bunun hastalığın derecesine, lezyonun derinliğine, kişinin durumuna ve vücudun tedaviye verdiği cevaba bağlı olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde devletin tedavi sürecinde ücretini karşıladığını ifade eden Şenbursa, ancak tedavinin Türkiye'de üniversitelerde bölüm olarak var olmadığından dolayı, sosyal güvenlik kurumları tarafından tanınmadığı dolayısıyla devlet tarafından ücretinin karşılanamayacağını belirtti. 

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler