İftar ve sahur saatleri arasında bol sıvı alın.
İftarda ve sahurda yemeği hızlı yemeyin. Ağır yemeklerden uzak durun ve aşırı yemekten kaçının.
Öncelikle diyetinize uygun gıdadan bir miktar tüketin. 15-20 dakika sonra bir kısmını daha tüketin.
Sofralarınızdan tuzu kaldırıp salamura gıdalardan, hazır ve dondurulmuş gıdalardan, kızartma ve ağır yağlı yiyeceklerden ve ağır hamur işlerinden kesinlikle uzak durun.
Şeker hastalığı, vücudun kan şekeri dengesini sağlayamadığı ve şekerin dokulara zarar verebilecek seviyelere yükseldiği metabolik bir hastalıktır.
Şeker hastalarını bekleyen en büyük risk, çok uzun süre aç kaldıktan sonra iftar ve sahurda yenen yemeklerle vücutlarına giren çok miktarda şeker! Bu da kandaki şeker düzeyinin çok yükselmesine neden olur. Kan şekerlerini dengelemek için meyvelerin üzerine tarçın dökerek tüketebilirler. Kuru meyveler de şeker hastalarına önerilir...
5 PÜF NOKTASI:İftar ve sahur arasında "az ama sık ye" ilkesini uygulayın. Yani, sahur ve iftarda iki "ana" öğün, iftardan sonra 1-1,5 saat arayla bir veya iki kez de "ara" öğün alın. Sahur ve iftarın yanı sıra, gece saat 10-11 arasında alınacak bir ara öğün ile gün içerisindeki öğün sayısını da en az üçe çıkarın.
ORUÇLUYKEN EGZERSİZ YAPMAYIN. İftar sofrasında hızlı yemek yemeyin. Bu, kan şekerinizi birden ve hızla yükselteceği için zararlıdır. İftar yemeğini zamana yayarak yiyin. Çorba ile başlayın, küçük bir ara verin. Sofranızda mutlaka sulu sebze yemekleri bulunsun.
SAHURDA AĞIR, VÜCUDU ZORLAYACAK YİYECEKLER TÜKETMEYİN. Oruç tutmanın neden olduğu sıvı kaybı şeker hastalarında da vücutta sıvı ve bazı önemli minerallerin eksikliğine yol açabilir. Sahurda ve iftarda vücudunuz susuz kalmayacak şekilde sıvı tüketin, kaybettiğiniz tuzu da takviye edin.
Kalp hastaları: Aslında bazı kurallara uydukları taktirde oruç tutmanın koroner kalp hastalarını olumsuz etkilemediğini, ani krizleri tetiklemediğini söyleyebiliriz. Bunun için de bazı püf noktaları var haliyle...
5 PÜF NOKTASI:İftarda fazla yemeyin! Yağlı, kalorili yemekler de tüketmeyin çünkü iftar sofrasında bu tür gıdalar sağlıklı insan için bile risk oluştururken kalp rahatsızlığı olanlar için zaten tehlikelidir.
Tereyağı, sakatat, koyun iç yağı, sığır iç yağı... Bunlardan uzak durun.
Aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçının. Kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyen bu besinlerden sadece Ramazan ayında değil, tüm hayatınız boyu uzak durun.
Günlük almanız gereken besin miktarını şöyle dengeleyin: Bir kısmını sahurda alın, kalanını da iftarda alın. İftar sofrasında yiyeceklerinizi azar azar ve sık sık yiyin. Sahurda da aynı kuralı uygulayın.
Kalp hastalarına önerilen beslenme şekli olarak Akdeniz mutfağı yemekleridir. Bu yemekler de sebze ve salata ağırlıklı, et olarak da balığın tercih edildiği menüler içerir. Kalp hastalarının Ramazan ayında yapabileceği en kötü tercih ise yağlı yiyeceklere yönelmek, çabucak ve çok miktarda yemektir. Açlığın etkisiyle bu yanlışı yapmayın!
60 Yaş Üstü Bireyler: Oruç tutan yaşlılar gün içerisinde güç kaybı yaşayabilirler ve bu da halsiz kalmalarına sebep olabilir. Çünkü kan şekeri düşer ve tansiyonda iniş çıkışlar yaşanabilir. Bu sebeple oruç tutmaları sakıncalıdır.
5 PÜF NOKTASI:Kas kaybı yaşamamak için ızgara et ve balık tüketin. Özellikle balık, bağışıklık ve sinir sisteminiz için son derece gereklidir.
Sahurda fazla yemek tüketmeyin; kan şekerini hızla yükselten tatlılar, hamur işleri ve gazlı içeceklerden uzak durun.
Ceviz, badem gibi yağlı tohumlara mutlaka sofranızda yer verin. Çünkü bunların içerdiği kaliteli yağlar uzun süre tokluk hissi verir. Ayrıca hepsi de vitamin ve mineral kaynağıdır.
İlerleyen yaşla birlikte böbrek fonksiyonları yavaşlar. Buna bir de uzun saatler boyu susuz kalmak eklenince böbrekler hızlı bir bozulma sürecine girebilir. Bu süreç, diğer organları da etkilerse, önemli sorunları ortaya çıkabilir. Bu yüzden 60 yaş üstü bireylerin Ramazan'da yeterince su tüketmeleri şarttır! Vücut susuz kalırsa su-tuz dengesi de bozulacak ve bu bozulma da halsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü, uyuklama, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemine yol açacaktır.
Yaşlılar, sahura kalkmadan oruç tutma alışkanlıklarına mutlaka son vermeli. Sahursuz oruç tutmayın! Bu sağlığınız için son derece önemli!