Normal bir cinsel performansa ve penis ölçüsüne sahip oldukları halde bununla yetinmeyen ve cinsel performanslarını arttırmak ya da penislerini büyütmek isteyen erkeklerin sayısının her geçen gün arttığını ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Günümüzde birçok çocuk, genç ve yetişkin cinselliği internet üzerinden keşfediyor. Ancak öyle siteler var ki bu sitelerden doğru bilgileri almak, cinselliği öğrenmek mümkün olmuyor.
Özellikle porno filmlerin yayınlandığı sitelerde cinsellik ve cinsel birleşme cinsel organlara odaklı ve doğallıktan uzak bir şekilde sunuluyor. Cinsel eğitim düzeyinin düşüklüğü, cinselliği konuşamamak ve paylaşamamak ya da sadece zevk için çağımızın bilgi fabrikası olan internete yönlenen insanlarımız, porno filmlerde izlediklerini gerçekmiş gibi algılamaya ve ulaşılması hiç de gerekli olmayan cinsel standartlara farkına varmadan şartlanmaya başlamaktadırlar.
Bu filmlerde rol alan erkek oyuncuların olağanüstü penis boylarıyla sergiledikleri bitmek bilmeyen cinsel performansları izleyen kişileri “ben neden böyle değilim? Neden ben de böyle olmayayım?” duygu ve düşüncesine itmekte, denenmeye çalışılan bir takım ilişki şekilleri eşler arasında anlaşmazlıklar yaratmakta, kısacası bu yolla cinselliği keşfetmek beraberinde sorunlar da getirmektedir.
Gerçek cinsellik; içerisinde güvenmek, dokunmak, konuşmak, sarılmak, sevmek, saygı duymak, şefkat göstermek gibi pek çok insani unsuru bulunduran bir cinselliktir.
Cinselliğin tüm unsurlarının doyurucu bir şekilde işlendiği bir porno film bulmak ise neredeyse imkânsız gibidir. Pornografi sektörü, bu iş için özel olarak seçilmiş erkek ve kadınlar üzerinden dönmektedir.
Ortalama penis boyu 14 cm’dir. Normal kabul edilen 10 cm ile 18 cm arasında bir penise sahip olmasına rağmen penis boylarını veya çapını beğenmeyip ticari tuzaklara düşen, yanlış operasyonlar yaptıran çok sayıda mağdur görüyoruz. Bunlar masum ameliyatlar değildir. Bu tip ameliyatların anestezi komplikasyonları, kanama, iltihap, yara iyileşme problemleri, sinir hasarlarına bağlı his kaybı, cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunu gibi riskleri vardır.” dedi.
CİSED olarak pornoya karşı olmadıklarını belirten CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Yeşil; “Porno filmler, çiftler arasında fantezi dünyalarını geliştirmek ve cinsel yaşamlarını renklendirmek için önerilebilecek bir araçtır.
Ancak eğitimsizlikle porno birleştiğinde bu cinsel yaşamı olumsuz etkileyen bir araç haline gelmektedir. Porno kültürünün sadece erkekleri değil, kadınları da etkilediğini özellikle son yıllarda yapılan araştırmalarda görüyoruz. Porno izleyen kadınların da kendi vücuduna, cinselliğine ve ilişkilerine bakışı değişiyor. Filmlerdeki kadın oyuncuların saatler boyu süren hazları, abartılı sesleri, üst üste orgazmlar yaşıyor olmaları beklentilerin değişmesine yol açıyor.
Partnerleriyle ilgili yanlış ya da abartılı beklentiler erkeğin üzerinde performans endişesi yaratıyor. Erkekte empotans, erken boşalma ve orgazmı yaşayamama gibi sorunlar çıkıyor. Kadında cinsel mutsuzluk baş gösteriyor. Galiba, en güzeli bu işi dozunda götürmek; yani pornoya inanmamak ama gerektiğinde cinsel fantezi olarak pornoyu bir seçim olarak değerlendirmektir." dedi.