İlişkilerde çiftler sözlü iletişimin önemini bilse de genellikle temas etmenin ne kadar etkili ve anlamlı bir iletişim aracı olduğunu unutabiliyor. Uzman Psikolojik Danışman ve Psikoterapist Hayriye Müjde Erçetin, dokunmak ve sarılmanın çiftlerde tek kelime etmeden yakın bir bağ kurmasına yardımcı olduğunu söyledi. Temasın ilişkilerde çiftler arasındaki gerginlikleri ortadan kaldırdığına dikkat çeken Erçetin, dokunma ve sarılmanın, günlük yaşamdaki pek çok nedenden dolayı çiftler arasında farkında olmadan oluşabilecek mesafenin ya da örülebilecek duvarları engellediğini dile getirdi.
Göz teması ve fiziksel dokunuşun farklı anlamları var.
Erçetin, "Temas evliliklerde en temel unsurlarda biri, evlilik dinamiğini ayakta tutan, kişiler arası ilişkileri güçlü tutan en temel unsurdur. Çiftlerin yaşadıkları problemleri çözüm bulma açısından kolaylaştırıcı bir unsurdur. Partnerle bir problem yaşandığında aradaki mesafe ile ses yükselterek, tepki göstererek problemi çözmeye çalışmak birbirlerine geçişi önlüyor. Aralarındaki mesafelerin kısa olması, birbirleriyle temasa geçmeleri yani birbirinin ellerine, dizlerine dokunmaları, göz temasının olması aslında yaşanılabilen problemin çözümünü de kolaylaştırıcı bir unsurdur. Çünkü o göz teması ve fiziksel dokunuşun şöyle bir anlamı vardır, sen buradasın, yanımdasın, ben seni önemsiyorum, sen benim için önemlisin, böyle bir mesaj verir. Ama diğer türlü arada uzun mesafe var ve çiftler birbirleriyle konuşuyorlar çok mantıklı da, didaktik de konuşabilirler. Ama biz zaten partnerimizle birlikte ilişkide çatışma yaşarken çok öğretici, mantıklı şeylere ihtiyaç duymayız. Daha çok duygularımıza hitap edecek şeylere ihtiyaç duyarız. Çünkü o sırada duygularımız incinmiştir veya tepki gösteriyor öfkelenmiş, kızmış, kırılmış, haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruzdur. Dolayısıyla tepki veriyoruz, savunma veya saldırgan madundayız. Tüm bunları düşündüğümüzde aramızda da mesafe var ise, karşımızdaki kişi ne kadar didaktik, mantıklı konuşuyor olursa olsun bu bize geçmeyebilir, çok üst perdeden geliyor olabilir. Bu da öfkenin daha fazla büyümesine sebep olabilir. Dolayısıyla çiftler genelde bu şikayetlerle gelir, tamam o sırada mantıklı bir şey söylüyor ama beni görmüyor, fark etmiyor, duymuyor diye. Temasın tamda böyle bir özelliği var. En azından birbirinize küçük dokunuşlarla evet seni görüyorum, tamam sen haklısın, ama birde böyle tarafı var, diyebilmek o an tepki ve öfke gösteren kişinin öfkesini yatıştırıyor ve varlığının kabul edilmesini sağlıyor. İlişkide yaşanılan temel problemler aslında bir birlerimize geçemeyişimiz, temas kuramayışımızdır. Bu sadece fiziksel temas değil, ruhsal temasta kişilerin birbirlerinin ruhuna dokunabilmeleri, beden diliyle de gerçekleşen ve çatışmaları çözen unsurdur" dedi.
Temas çiftler arasında yaşam kalitesinde arttırıyor.
Uzman psikolojik danışman ve psikoterapist Hayriye Müjde Erçetin, temasın çiftler arasındaki cinsel yaşam kalitesini de artırdığını belirterek, "Cinsel yaşam kalitesi artığı zaman buda evlilik ilişkisini sürdürmede temel unsurdur. Hem fiziksel hem duygusal temas hem de iletişim bir arada. Bazen küçük bir dokunuş tek başına birçok şeyi bir arada barındırabiliyor. İlişkilerin kalitesini artırabilmek açısından, ilişkide ve evlilikte yaşanılan çatışmaları minimalize edebilmek için bazen durup birbirlerine dokunmaları, sarılmaları, senin yanındayım demeleri gerekiyor" diye konuştu.