Panik Atak (Panik Bozukluk)
“Beklemediğim bir anda aniden, hiç sebep yokken büyük bir korku dalgası geldi. Kalbim, göğüs kafesimden çıkacakmış gibi çarpıyordu ve nefes alabilmek için çok zorlanıyordum. Ben ölüme doğru gittiğimi sanıyordum.”
“Ne zaman dışarı çıkmaya karar versem çok korkuyorum, mide boşluğumda o berbat duyguyu hissettiğim an başka bir panik atak mı geliyor ya da başka bilmediğim korkunç bir şey olacağını düşünerek korkuyorum.”
Panik atak; öncesinde bir uyarı olmayan ani korku, kaygı ve endişe hislerinden oluşan nöbetler halinde meydana gelen kişilerin yaşamak istemedikleri bir durumdur. Bu ataklar sırasında kişi, kalp krizi ya da ölümcül bir durum yaşadığını düşünebilir. Korku ve panik atak sırasında kişiler etraflarında olup bitenlere karşı ilgisiz davranabilirler. Panik atak yaşadığını düşünen kişilerin çoğu aşağıdaki durumlardan birkaçını yaşıyor olabilirler:
Kalp atışını çok şiddetli ve hızlı hissetmek.
Yarı baygın hissetmek veya baş dönmesi yaşamak.
El veya ayak parmaklarında karıncalanma ya da uyuşma olması.
Ölecekmiş gibi ya da ölüme çok yaklaşmış gibi hissetmek.
Soğuk ya da sıcak ter basması ve titreme yaşamak.
Göğüs ağrıları hissetmek.
Solunum güçlüğü olması.
Kontrolü kaybetmiş ya da kaybedecekmiş gibi hissetmek.
Mide bulantıları ya da mide rahatsızlığı hissetmek.
Kaçma ihtiyacı hissetmek.
Yukarıda saydığımız bazı durumlar uzun süre devam edebilir ancak Panik Atak nöbetleri genelde on dakikadan daha az sürer. Bir kez bile olsa panik atak geçirmiş olan kişiler, panik atağı hiç yaşamamış olan kişilerden daha büyük risk altındadır. Panik Atak nöbetlerinin tekrar tekrar ortaya çıkması halinde, bir kişinin Panik Bozukluk olarak bilinen durumu yaşadığına karar verilebilmesi için önemli veriler elde edilmiş olur. Panik bozukluk yaşayan bireylerin büyük bir çoğunluğunun uyku problemi çektiğide bir gerçektir. Ancak gece uyurken panik atak eşliğinde ve korku dolu uyanmalar sık sık gerçekleşmeye başladıysa öncelikle mutlaka solunum ile ilgili test ve incelemelerin yapılması gerekmektedir.
Kadınlarda panik atakların daha sık yaşanması olasıdır ve yaşadıkları durumun panik bozukluk olduğunu kabullenmeleri erkeklere göre daha kısa sürer. Erkeklerin ise genelde panik bozukluk yaşadıklarını kabullenmeleri daha uzun süreler alır. Panik ataklarının sıklığında, azalmalar, artmalar olabilir ve hamilelik sırasında değişmeden kalır.
Panik Atak ciddi bir rahatsızlık mı?
Panik atak anında korkuların üst düzeyde devreye girmesi ile gerçekler daha bulanıklaşabilir ya da devre dışı edilebilir.Neyse ki panik ataklar belirli şekillerde uzmanların yardımıyla kontrol altına alınabilir. Öncelikli olarak rahatsız edici fiziksel belirtiler nedeniyle, kalp krizi ya da başka hayatı tehdit eden bir tıbbi hastalığın olup olmadığı gerçekten araştırılmalıdır. Diğer tıbbi rahatsızlıkların olmadığı anlaşıldıktan sonra Panik Atak yaşayan kişiye gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Eğer Panik Atak geçiren bir kişinin karşısında umursamaz şekilde davranılırsa bu durum atakların şiddetinin artmasına neden olabilir. Panik atak yaşayan kişilerin yakın çevresinde ki insanların davranış ve tavırları da önemli olmaktadır. Aşırı koruyucu ya da Panik Atak geçiren kişiden çok daha üst düzeyde bir panik sergileyen kişiler çok olumsuz şekilde kaygının artmasına veya varolan kaygıları çok üst düzeye gelmesine sebep olabilirler. Bu yüzden yakın kişiler önemsediklerini göstererek ancak telaşlanmayarak, sakinliklerini korumaya çalışarak bunun geçici bir atak olduğunu ve bir süre sonra her şeyin normale döneceğini telkin etmeleri faydalı olacaktır. Bütün bunları yaparken en önemli olarak kişinin Panik Bozukluk yaşıyor olduğunun kesin bir şekilde bilinmesi ve mutlaka doktorlar tarafından teşhisinin koyulmuş olması gerekmektedir.