Zayıflama yöntemlerinden biri olarak görülen “liposuction” (yağ alma), uzman olmayan kişilerce yapıldığında ölümle dahi sonuçlanabilen ciddi sağlık sorunları yaratabiliyor.
Bayındır İçerenköy Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen, ‘’Liposuction konusunda uzman olmayan ve hatta cerrah dahi olmayan bazı hekimlerin olayı sadece cilt altına bir kanül sokmak olarak algılaması ve bu şekilde anlatmaları sonucunda, ülkemizde nadir de olsa ölümlere varabilen sorunlar da yaşanabiliyor” diye uyarıyor.
Bayındır İçerenköy Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanları Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen ve Doç. Dr. Yener Demirtaş, “liposuction” (yağ alma) ile ilgili tüm bilinmeyenleri anlatarak, yağ alma işleminin uzmanınca yapılması konusunda uyardı.
“Liposuctionın” vakumlu bir pompaya bağlı özel tasarlanmış kanüller aracılığıyla vücudun çeşitli bölgelerinden yağ emme tekniği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erçöçen, kuru teknik, ıslak teknik, şişirme (tümesan) tekniği, ultrason yardımlı liposuction (UAL), Power-Assisted Liposuction (PAL), lazer liposuction gibi bir çok teknik kullanılarak yağ emme işleminin gerçekleştirilebildiğini ifade ediyor.
“Liposuctionın” bilinenin aksine çok basit bir işlem olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Erçöçen, şunları anlattı:
“Liposuction, önemli bir cerrahi operasyondur ve sadece bu konuda uzmanlaşmış cerrahlar tarafından uygulanmalıdır. “Liposuction”, uzman olmayan kişilerce yapıldığında ciddi tehlikeler yaratabilmektedir. Beslenmesi bozulan yağ dokusu enfeksiyonlara yol açabilir. Ultrasonik tekniğin uygun şartlarda yapılmaması, hastada yanıklara neden olabilmektedir. Asimetri, morluklara bağlı ciltte kalıcı koyu lekeler oluşabilir. Bazı vakalarda önemli miktarda kan kayıpları sözkonusu olabilir. Akciğerlere kan pıhtısı atılması da “liposuctionın” olası bir komplikasyonudur. Gerekli müdahale yapılmadığında solunum sıkıntılarına yol açabilir. Yüz bölgesinde yapılan liposuction bu bölgede çok daha az miktarda yağ dokusu bulunduğu için vücutta yapılan liposuctiona göre çok daha az sorun oluşturur. Ancak yüz sinirlerine ve çevredeki damarlara dikkat etmek gereklidir. “Liposuction” konusunda uzman olmayan ve hatta cerrah dahi olmayan bazı hekimlerin olayı sadece cilt altına bir kanül sokmak olarak algılaması ve bu şekilde anlatmaları sonucunda, ülkemizde nadir de olsa ölümlere varabilen sorunlar da yaşanmıştır.”
“Liposuction” Her Yaşta Kişiye Uygulanabiliyor
Temel olarak vücudun hemen her bölgesine “liposuctionın” uygulanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen, kadınlarda en sık karın, kalça ve uyluklar ile diz bölgelerine, erkeklerde ise en sık bel ve karın bölgeleri ile meme bölgelerine uygulandığını belirtiyor.
Prof. Dr. Erçöçen, ayrıca “liposuctionın” kol, ayak bilekleri, boyun ve ense, yüze de uygulanabileceğini dile getiriyor.
“Liposuction” temel olarak ideal kiloda veya ideal kiloya yakın kişilerde, egzersizle ve diğer yöntemlerle verilmesi pek mümkün olmayan bölgelerdeki estetik olmayan yağ kitlelerinin uzaklaştırılması için kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Erçöçen, “Temel olarak her yaşta uygulanabilse de yağ dokusunun uzaklaştırılması sonucu altı boşalmış olan derinin eski gerginliğini elde edebilmesi için yeterince elastik olması gereklidir. Aksi takdirde cilt sarkmaları olabilir ve bu sarkan derinin ek yöntemlerle alınması gerekebilir” diye konuştu.
Boyuna Uygulanan Liposuction Herkes İçin Uygun Değil
Boyuna uygulanan “liposuctionın” herkes için uygun bir yöntem olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Erçöçen, şunları söylüyor:
“Liposuction, sonrasında cilt altında görünmeyen bir iyileşme dokusu oluşturur ve bu da sarkmış olan dokuların desteklenmesini, dolayısıyla gerginleşmiş bir boyun derisi sağlar. Bu doku özellikle ileri yaşlarda oluşan bantların da büyük ölçüde giderilebilmesini sağlar. Yaşlılarda başarıyı arttırmak için sözkonusu bantların cerrahi olarak küçük bir kesiden dikilmesi fayda sağlayacaktır. Ancak bu bölgede yapılan aşırı “liposuction” ciltte kontur bozulmalarına ve sinirlerde geçici de olsa hasarlara yol açmalarına neden olabilir.“
Prof. Dr. Erçöçen, yağ dokusu “liposuction” ile emilerek uzaklaştığında, hacimsel olarak veya sayıca artış gösteren yağ hücrelerinin ortamdan uzaklaştırılarak aynı bölgede tekrarlamanın önlendiğini de vurguluyor.
Aşırı Şişman Kişilerde Liposuction Sonrası Deride Sarkma Olabiliyor
Doç. Dr. Yener Demirtaş aşırı şişmanlığın kontrolünde “liposuctionın” kullanılıp kullanılamayacağının tartışmalı bir konu olduğunu belirterek, şunları anlattı:
“Liposuction ile kilo verdirilmesinin şeker hastalığının kontrolünde faydalı olabildiği gösterilmiştir. Aşırı şişman kişilerde çok miktarda yağ emilimi mümkündür ve hemen tüm hastalarda genel anestezi gereklidir. Aşırı şişman hastalar ince ve sadece vücut çizgilerini düzeltme ihtiyacı olan hastaların elde edeceği sonuçları beklememelidir. Miktar çok daha fazla olduğundan daha büyük kanüller kullanmak gerekebilir. Deri altı dokusu belirgin miktarda boşaltıldığında deride sarkma ve dalgalanmalar ihtimal dahilindedir. Yüksek oranda yağ emildiğinde oluşabilen bazı sorunlar deri altında sıvı toplanması, aşırı halsizlik hissi, iştah kaybı, ciltte yaralar ve kansızlıktır. Ayrıca sıvı dengesi de bozulabildiğinden dikkatli sıvı izlemi gereklidir.’’
Birçok Hastalığın Tedvisinde Kullabılabiliyor
“Liposuctionın” estetik amaçlı yağ uzaklaştırılması dışında bazı hastalıklarda biriken yağların alınması için de kullanılabildiğini belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, şunlara dikkati çekti:
“Steroid tedavisi görenlerde veya cushing hastalığı olanlarda özellikle bufalo hörgücü şeklinde toplanan veya vücudun diğer bölgelerinde toplanan yağ dokusu hastanın esas hastalığı kontrol altına alındığında liposuction ile uzaklaştırılabilir. Erkek memesinin normalden büyük ve kadın memesine benzer olduğu jinekomasti veya pseudojinekomasti hastalığında “liposuction” tek başına veya diğer cerrahi işlemlere ek olarak kullanılabilir. Halk arasında fil hastalığı olarak bilinen lenfödem hastalığında aşırı irileşen kol veya bacakların inceltilmesi amacı ile “liposuction” kullanılabilir.”