Köpeklerinizin Psikolojisini Bozuyor Olabilir misiniz?

Bitkileri ve ilkel organizmaları saymazsak, canlılar yaşama ayak uydurabilmek ve değişen çevre koşullarına uyum sağlayabilmek için yeni davranış biçimleri kazanmak, yani öğrenmek zorunda

Köpekler de insanla beraber yaşayabilmek için atalarına ait birtakım davranışları unutmak ve yeni davranışlar edinmek zorunda kaldılar. Diğer yandan da doğal ve yapay seçilimin bir sonucu olarak birbirlerinden farklı yapı ve davranışlara sahip yüzlerce köpek ırkı ortaya çıktı.

Örneğin son yıllarda çok medyatik olan Pitbull terrierler boğa dövüşlerinde kullanılan bulldog ve terrierlerin melezlenmesi ve daha sonra bunlardan doğan en kavgacı yavruların seçilmesiyle elde edilmişlerdir.

14 bin yıldır devam eden evcilleşme ve ayıklama sürecinde köpekler birçok içgüdüsel dürtülerini kontrol edebilme yeteneğine sahip oldular. 14 bin yıllık bu süre bazı davranışların değişimi için yeterli olabilir.

Ancak biyolojik mekanizmalarda bu kadar çabuk bir değişim beklenemez. Köpek, atası olan kurt gibi günde kilometrelerce koşması, iz takip etmesi, avlanması, yaşam alanı oluşturması, sürü düzeni kurması ve aynı sürü içinde birçok değişik dişiyle çiftleşmesi gibi davranışlara göre yapılandırılmış bir canlıdır. Bunları yapamayan evcil köpek yaşadığı ortamla çatışma içindedir. Böylece çatışma ve engellemeler strese, stres de birtakım psikolojik tepkilere yol açar. Bu nedenle endişe, depresyon ve hatta agresyon gibi tepkiler evcilleşmenin doğal bir sonucudur.

Köpeğin doğasında yalnızlık yoktur

Genetik aktarımlar dışında birçok davranış biçimi öğrenilerek kazanılır. Bazı agresyonlar, korku ve endişeler, sosyopatiler, dikkat çekme davranışları, tuvalet alışkanlıklarında bozukluklar ya da birtakım havlama sorunları çoğu kez hayvan sahibinin hatalı tutumlarından kaynaklanır. Örneğin “yalnızlık endişesi” denilen davranış bozukluğuna köpeklerde sık rastlanılır.

Çünkü köpeğin doğasında “yalnızlık” diye bir şey yoktur. Ancak bazı köpek ırkları, ataları bireysel avlarda kullanıldığı için yalnızlığa daha iyi tahammül eder. Ama çok sayıda köpeğin birlikte hareket ettiği sürek avlarında kullanılan köpeklerin günümüzdeki torunları yalnızlığa fazla tahammüllü değildirler.

Bu hayvanlar henüz birkaç aylıkken yalnızlığa alıştırılmazsa, yalnız kaldıkları zaman eve pislemeleri, eşyalara zarar vermeleri ya da aşırı şekilde havlamaları kaçınılmaz olacaktır. Ama endişe etmeyin, doğru eğitirseniz köpek yalnız kalabilmeyi de öğrenecektir. Köpeklerin tepkileri elbette sadece öğrendiklerinden ibaret değil.

Bütün köpek sahipleri; köpeklerinin üzülmesi, sevinmesi, özlemesi, küsmesi, kıskanması, kızması, kin duyması, korkması ya da heyecanlanması gibi ruhsal tepkilerine tanık olmuşlardır.

Köpeğin tepkileri nasıl anlaşılır?

Bütün köpek sahipleri bu tepkileri onların sergiledikleri vücut ifadelerinden kolayca anlarlar. Havlamayı saymazsak (havlama birbirinden farklı manalar içeren bir iletişim aracıdır) onların bizler gibi konuşma dili yoktur ama beden dilleri vardır. Vahşi kurtların sadece yüz ifadeleriyle 50’den fazla farklı mesaj verebildiği saptanmıştır. Evcil köpekte ise bu sayı daha azalmıştır.

Çünkü yüzdeki uzun kıllar, kısa burunlar, sarkık kulaklar köpeklerin beden dillerini kullanmayı zorlaştırmaktadır. Köpeğin en önemli iletişim organı kulağı ve kuyruğudur. Bunlarla karşıdakine onlarca farklı sinyal verebilirler. Ne yazık ki bu organlar tüm yasaklara rağmen, sırf hayvan sahibinin göz zevki için kesilebilmektedir. Görüldüğü gibi hem hatalı davranışlarımızla hayvanın psikolojisini bozuyoruz hem de onların bazı organlarını keserek birbirleriyle iletişimlerini aksatıyoruz. Ondan sonra bu köpek saldırgan diyerek sokağa atıyoruz. Hadi ona “vahşi” diyelim, ya biz ne oluyoruz?

Herkese Sağlık Dergisi

İlgili Sağlık Konuları