Öztürk, yazılı açıklamasında, hem KOAH hem de astım hastaları için solunan havanın özelliklerinin hastalığın seyrini belirlemede önem taşıdığına işaret etti.
Hava kirliliğinin her iki hastalıkta da sigarayı bırakmış hastalarda dahi nefes darlığı, öksürük, tıkanıklık hissi gibi belirtilerin artmasına ve tedavi değiştirme ihtiyacı duyulan atakların gelişmesine neden olabildiğini anlatan Öztürk, tatil için şu önerileri sıraladı:
"Marmara ve Ege Bölgesi'nde hava kirliliğinin diğer illere göre daha az olduğu bildirilen illerden Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Karadeniz Bölgesi'nde ise Kastamonu, Sinop, Artvin, Rize KOAH ve astım hastaları tarafından tatil için tercih edilebilir. Ayrıca deniz kenarında yer almasa da hem temiz havası hem de doğal ve tarihi güzellikleriyle İç Anadolu Bölgesi'nde Eskişehir, Nevşehir ve Kırşehir, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise Van ve Tunceli KOAH ve astım hastaları tarafından seçilebilecek alternatif rotalar arasında yer alıyor."
Öztürk, hava kirliliğinin yanı sıra havadaki nem oranın da önem taşıdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Yaz mevsiminde KOAH ve astım hastaları aşırı sıcağa maruz kalmamalı. Bu hastalar 30 derecenin üzerinde seyreden sıcakta ve nemin yüzde 60'ı aştığı günlerde özellikle öğle saatlerinde dışarıya çıkmamalı. KOAH ve Astım hastaları oksijen oranı düştüğü için yüksek irtifaya çıkmaktan kaçınmalı. Polen alerjisi olan astım hastaları tatil için polen mevsiminin geçmesini beklemeli. Otelde kalacak hastalar rutubetsiz, duvarlarında küf olmayan, zemini halı olmayan ve daha önce sigara içilmemiş odaları tercih etmeli. KOAH ve astım hastaları nerede olurlarsa olsunlar sıcak ve yüksek nemli günlerde saat 12.00 -17.00 arası dışarıda bulunmayıp iç ortamları tercih etmeli. Sıcağın ve nemin yüksek olduğu günlerde bol sıvı ve su içilmeli.
Aşırı sıcak ve nemli günlerde uzun yürüyüşler gibi ağır efordan sakınmalı. Klimalı ortamlarda çok uzun süre kalmamalı. Günlük ilaçlarını düzenli kullanmalı ve kurtarıcı ilaçlarını yanlarında bulundurmalı."