Yazın sıcaklığın 30 derecelere ulaştığı günlerde, sağlıklı tüm bireylerin kendilerini sıcağın olumsuz etkilerinden koruması gerekir.
Sağlıklı bireylerin yanı sıra kronik rahatsızlığı olan kişilerin, hamilelerin ve çocukların ayrıca kendilerini sıcakların etkisinden koruması gerekir. Astım, kronik bronşit, tansiyon, şeker hastalığı, böbrek ve kalp yetersizliği olan kişilerinde güneş ve aşırı sıcaklarda daha fazla kendilerine dikkat etmeleri gerekir. Güneşe çıkmaları gerekiyorsa yanlarına şemsiye, sıvı ve kullandığı fısfıs ilaçlarını yanlarına almayı ihmal etmesinler. Şeker hastaları, vücutlarındaki şeker oranını stabil tutmaları için insülin dışında sıvıyı da kullanırlar bu nedenle bol sıvı tüketmeleri gerekmektedir. Yeterince sıvı almayan şeker hastalarının vücutlarındaki kan şekeri artmaktadır. Ayrıca şeker hastası olan kişilerin dışarı çıkarken yanlarında mutlaka ilaçlarını bulundurmaları gerekmektedir.
Kontrolleri aksatmayın
Kalp ve böbrek yetmezliği olan hastalar, aldıkları ilaçlar nedeniyle vücudun tuzunu, potasyumunu ve sodyumunu iyi ayarlayamazlar. Bu nedenle bu hastaların sıvı kaybının yüksek olduğu yaz aylarında sodyum potasyum tahlillerinin düzenli olarak yapılması gerekir. Ancak bu hastaların çoğu yaz aylarında yazlık bölgelere giderler. Normalde 2 ayda bir yapılması gereken kontrollerin yazlıkta oldukları için 5-6 ay yapılmaz ve bu kontrollerin yapılmadığı için çoğu hastalar yazlıkta kaybedilir. Bu kişilerin gittikleri bölgelerde de kontrollerini aksatmaması gerekmektedir. Çünkü bu hastalar dış ortama çok daha fazla hassastırlar. Ayrıca bazı şeker hastaları, sinir uçlarının tutulmasına bağlı olarak nöropati denilen hissizlik duygusu oluşması sonucu kalp krizini hiç ağrısız ya da çok az ağrıyla geçirebilirler. Bu nedenle şeker hastalarının göğüs bölgelerinde hissettikleri en ufak ağrıda, yazlıkta bile olsalar en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.