Covid Yoğun Bakımda artık gençlerin daha çok yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, "Gençlerde aşılanma etkili bir yöntem. O yüzden aşının yan etkilerinden korkan ya da bunu ihmal eden kişiler varsa önemle rica ediyorum. Yoğun bakıma kimin ne zaman geleceği belli değil. 'Ben yoğun bakıma gelmem bu hastalığı 2 günde atlatırım' demememiz gerekiyor. Çok kolay şekilde yoğun bakımı atlatabileceğini düşünen meslektaşlarımızdan bile maalesef hastalığı atlatamayan, kaybettiğimiz kişiler oldu" dedi.
Koronavirüsün mutasyona uğramasıyla hastalık sürecinin uzadığını aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, "Özellikle virüsün pozitif kalma süresinin uzun olduğu hastalarda ya da hastalığı çok ağır geçirenlerde, yurt dışından gelenlerden örnekleri sağlık müdürlüklerine götürüyoruz ve mutasyon belirlemeleri yapılıyor. Hastalık süresi uzadı. Başlangıçta 1-2 hafta içerisinde hastalar iyileşme yoluna giderse taburcu edebilirken, şu anda genel durumu orta olan, iyileşmesini kuvvetle muhtemel beklediğimiz 1 ayın üzerinde hala pozitif olan ya da pozitifleşmese bile hastalığı atlatamayan hasta grubumuz var" ifadelerini kullandı.
"ENTÜBASYON UYGULANAN HASTALARIN İYİLEŞME SÜRESİ UZUYOR"
Koronavirüs hastalarının yoğun bakım serüvenini anlatan Prof. Dr. Cengiz, en çok solunum güçlüğü çeken kişilerde yoğun bakım ihtiyacı doğduğunu söyledi. Hastalara yüz ve burundan oksijen almalarını öncelikli olarak sağladıklarını belirten Prof. Dr. Cengiz, hastanın genel durumunda bozulma ve organ yetmezliğine gittiği durumlarda solunum cihazına bağladıklarını anlattı. Hastanın nefes alabilmesi için en son 30 santim uzunluğunda ağzından akciğerine kadar giden entübasyon tüpünü yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Cengiz, "Bu tüpleri yerleştirdiğimiz, son derece ağır solunum yetmezliği olan hastalar. Bu hastaları uyutmamız gerekiyor ve ağrı duymalarını hatırlamalarını engellemeye çalışıyoruz. Hiç solunum cihazına bağlamamak, entübasyon tüpünü takmamak bizim amacımız çünkü solunum cihazına bağlanma, süreci son derece uzatıyor. Maalesef hayatta kalma oranlarını oldukça düşürüyor" diye konuştu.
"ÇARESİZ GÖZLERE ÇARESİZ BAKAMIYORLAR"
Hastaların tedavisinin yanı sıra özel bakım ihtiyaçlarını da karşıladıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, "Yeme, içme, yıkanma, genel bakım, ilaç verilmesi, öksürtülmeleri gibi bütün ihtiyaçlarını sağlık personeli aracılığıyla karşılıyoruz. Hastaların karşısında çaresiz kalmaktan çok yorulduk. Bir hasta size çaresiz gözlerle baktığında sizin de çaresizlikle ona bakmanız mümkün olmuyor. Hep ona moral vererek bu işin olumlu sonuçlanacağını söylemeye çalışarak bakıyoruz gözlerine. Ama içimizden biliyoruz ki bu hastaların birçoğunu kaybedeceğiz. Bunun verdiği yorgunluk bütün fiziksel yorgunluktan çok daha kötü" dedi.
"KİMİN BAŞINA GELECEĞİ BELLİ DEĞİL"
Vatandaşların tedbirlere uymasını rica eden Prof. Dr. Melike Cengiz, "Hem kendimizi hem diğer insanları korumak açısından özellikle bu hastalığın çok arttığı günlerde karantinaya uyalım. Maskemizi asla çıkarmayalım mutlaka mesafeyi koruyalım. Maske ve mesafe kuralına uyulması bu hastalığın bulaşmasını çok yüksek oranda engelliyor" ifadelerini kullandı.
"23 YAŞINDA COVID'DEN HAYATINI KAYBEDİNCE SAĞLIK ÇALIŞANLARI KENDİNİ TUTAMADI"
Covid Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal, birçok olaya şahit olduklarını anlattı. Ünal, "23 yaşında bir hastamızı kaybettik. O bizi inanılmaz etkiledi. Çünkü 23 yaş bizim için çok genç, hastayı kaybettikten sonra kendimizi tutamadık. Hiçbir bağımız, yakınlığımız olmamasına rağmen hepimiz ağladık. Tükendik artık herhalde, onun da etkisi var. İstiyoruz ki her hastamız iyileşip çıksın ama maalesef böyle olmuyor. Lütfen uyarıları ciddiye alın" dedi.
"BİR ANLIK GAFLETE DÜŞTÜK"
Covid Yoğun Bakımda tedavi gören Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Batı Antalya Bölge Başkanı Rıza Perçin'e, sağlık çalışanlarının yardımıyla muz ve mama yedirildi. Ardından önemli uyarılarda bulunan Perçin, "En çok dikkat eden kişilerden biriydim ama bir gaflete düştük. 25-30 gün önce koronavirüse yakalandım. 1 haftadan beri negatifim. Ama hocalarımız en iyi şekilde olmamız için ellerinden geleni yapıyor. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Herkes dikkat etsin. Küçücük bir gafletle buradayım. Bu evreler kolay değil" ifadelerini kullandı.
"BU İŞİN ŞAKASI YOK"
Yoğun bakımda tedavisi süren Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş da görevi sırasında çok tedbirli davrandığını, odasına HES koduyla ziyaretçi aldığını, en fazla 10 dakika görüşme yaptığını, tüm tedbirlere rağmen koronavirüse yakalandığını anlattı. Kontrol amaçlı hastaneye yatıp 2-3 gün sonra solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını aktaran Boztaş, şu an kendisini iyi hissettiğini belirtti. Ahmet Boztaş, "Manavgat'tan Akdeniz Üniversitesi'ne gelmemdeki ilk sebebim Muhittin Böcek başkanımızın burada başarıyla tedavi olması. O ekibe kendimi emanet etmek istedim. Buradaki bakım mükemmel. En tepeden en aşağıda hizmet üreten arkadaşa kadar herkes sizi sakinleştirip mutlu huzurlu ediyor. Bu risk devam ediyor. İşin içine düşünce belli oluyor artık bu işin şakası yok" diye konuştu.
İlgili Sağlık Konuları