Kemik yoğunluğu, 30-40'lı yaşlardan sonra her yıl %1 oranında azalıyor

Çakmak Erdem Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Hasan Dursun yaşla birlikte görülme oranı artan bu hastalık hakkında açıklamalarda bulundu.

OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ) NEDİR?

Kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz; kemik yapısı içinde kalsiyum azalmasına bağlı olarak kemiğin kırılma olasılığını artıran bir hastalıktır.

Bu oran, menapoz sonrası kadınlarda daha hızlıdır. Kemiklerdeki bu azalmalar osteoporoz olarak adlandırılır ve kırıkla sonuçlanabilir. Araştırmalara göre kadınların %50'sinde ve erkeklerin %21'inde, en az bir kemikte kemik erimesine bağlı kırık görülmektedir. Kırıkların sebebinin sadece kemik erimesi ile ilgili olmadığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Dursun, diğer nedenler hakkında ise şunları söyledi:

"Yaşlanma ile birlikte kas gücünün azalması, dengenin bozulması, reflekslerin yavaşlaması ve eklem problemleri de daha sık ve biçimsiz düşmelere, dolayısıyla kırıklara neden olabilir. Osteoporoz ise sinsi bir hastalıktır. Kırık olmadığı sürece sessizdir, hiç bir bulgu vermez. Ancak kırık olduğunda hasta uzun, ağrılı ve sıkıntılı bir süreçle karşılaşır, ciddi sakatlık ve ölüm riski; yüksek tedavi ve bakım maliyetleri ile karşı karşıya kalır. Yani kırıkların bireysel ve sosyal maliyetleri oldukça yüksektir. Bu nedenle kırıkların engellenmesi, yani osteoporozun kırık oluşmadan önce tedavi edilmesi gerekir."

OSTEOPOROZU ÖNLEMEDE EN ETKİLİ TEDAVİ EGZERSİZ

Kemik kırıklarının birden çok sebebi olduğu için osteoporozun kesin olarak teşhis edilmesinin güç olduğunu söyleyen Dursun,

"Dünya Sağlık Örgütü, kırık riski yüksek hastaların saptanmasını ve yüksek riski olanların tedavi edilmesini önermektedir. Kırık riski, kemik yoğunluğu ölçümü (DEXA) ve bir anketle (FRAX) ölçülebilir. DEXA kolay ve nispeten maliyetsiz bir tetkiktir. FRAX anketi ise internet ortamında ücretsiz olarak kolayca uygulanabilmektedir. Bu testler düşme riskini göstermez. Baş dönmesi, denge bozukluğu, kas gücünde azalma, eklemlerde kireçleme ve sinirlerinde zayıflama olan kişilerde düşme ve kırık riski osteoporozu olan kişilere göre daha yüksektir. Kırık riski yüksek olan kişilerde ilaç tedavisi gerekir. Tedavide kemik erimesini yavaşlatan veya yeni kemik yapımını uyaran ilaçlardan birini kullanmak gerekebilir. İlaçlara, 2-3 yıl kullandıktan sonra 1-2 yıl ara vererek, ömür boyu devam edilmesi önerilmektedir. Ancak en iyi tedavi egzersizdir. Uygun bir egzersiz programı, sadece kemik erimesini engelemekle ve yeni kemik üretimini uyarmakla kalmaz; kas gücünü ve dengeyi geliştirerek düşme riskini de azaltır." dedi.
 

İlgili Sağlık Konuları