Kalp Hastalıkları Kader Değil!

Kalpten ölmek kader değil. Kaliteli yaşayıp kaliteli yaşlanıp ayakta ölmek mümkün.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp hastalığından ölüm birinci sırada yer alıyor. Bayındır Hastanesi İçerenköy Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak,  kalp hastalığına yakalanma riskini en aza indirgemek için kalbimizi severek ve bilinci arttırarak kaliteli ve sağlıklı yaşamanın mümkün olduğunu belirtti.

Kalp koroner damarlardan, o damarların beslediği kastan ve kanı pompalama sırasında görev yapan kapaklar ile dışındaki kalp zarından oluşuyor. Bunların hepsinin birden sağlıklı olması kalp sağlığı olarak tanımlanıyor. Kalp sağlığını bozan günlük alışkanlıkların arasında tansiyon ve şeker hastalığı, sigara kullanımı, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam ve fazla kilo yer almaktadır.

Prof. Dr. Timur Timurkaynak, bu faktörlere rağmen kalbi korumanın mümkün olduğunu ve olumsuz faktörlerin etkilerini en aza indirgemenin kardiyologların görevi olduğunu belirtti. “Hekim tek başına bunları yapamaz, bu bir takım işidir. Mutlaka karşıdaki hastayla da nezaket, güven ve karşılıklı saygı çerçevesinde ciddi bir ilişki içine girmek lazım. Ben teknik direktörüm, golü atacak olan ise hasta” dedi.
 
Kişilerin kontrol edebileceği faktörlerin yanında genetik, yaş ve cinsiyete bağlı risk faktörleri mevcut. Aileden miras kalan genetik mirasa karşı yapılabilecek bir şey yok. Kadınlarda kalpten ölüm oranı erkeklere göre daha yüksek. Cinsiyet değiştirilemediği için bu da değiştirilemez bir risk faktörü. Yaşlanma ise önlenemez ama geciktirilebilir.

Kalp hastalıklarının çoğunun sinsi olduğunu ve  bu nedenle hiçbir belirti olmasa bile kalbimizle özel olarak ilgilenmemiz gerektiğini belirten Prof.Dr.Timurkaynak  “18 ile 20 yaş arası ilk kontroller başlamalı,20’li yıllarda beş yılda bir, 30’lu yaşlarda üç yılda bir, 40’lı yaşlarda iki yılda bir, 50’li yaşlarda yılda bir kez ve 60’lı yıllarda ise altı ayda bir kalp sağlığı kontrolünden geçilmesini gerekiyor” dedi.

İlgili Sağlık Konuları