İştahınızı Kontrol Eden Canavarla Tanışın!

Beyninizde, vücudunuzun ana komuta merkezi olan hipotalamustur. Biyolojik fonksiyonlar arasında, vücut ısısını, metabolizmanızı ve cinsel davranışlarınızı kontrol eder.

Beynin ortasında bulunan hipotalamus ayrıca iştahla alakalı davranışlarınızı düzenler. Sadece yiyecek için değil aynı zamanda susuzluk ve hatta seks için de.

Yani midenizden gelen gurultu veya rahminizin karıncalanması gibi göreve çağıran sinyaller aslında, beyninizin yolladığı ve canınızın bir kiş mi yoksa kısa süreli cinsel ilişki mi çektiğine dair sinyallerdir.

Sumo şampiyonları veya güvercinler için biraz fazla yağ aslında iyi sonuçlar doğurabilir. Bu anlamda ben yağa karşı haksız eleştiriler yapıldığını düşünüyorum. Kendisine sanki hain bir suçluymuş gibi davranılıyor, ancak bu suçlamalar asılsız.

Yağ, kanınızda yemeyi bırakmanızı söyleyen kimyasal sinyaller üretir. Kendi planına bırakıldığında, kendiliğinden ayarlıdır, asıl problem içimizdeki gözetim sistemini geçersiz kılıp açlık hissimiz kaybolduğunda bile midemizi doldurmaya devam ettiğimizde oluşur. Vücudunuz yeteri kadar besin almayı bilir ve üstüne daha fazla yeme isteğinizi önler.

Peki yağ, iştahınızı nasıl frenler? Kilo verme işlemlerindeki en önemli kimyasal olan; depolanmış yağ tarafından salgılanan protein “leptin” sayesinde... Aslında, eğer leptin çalışması gerektiği gibi çalışıyorsa, yağla savaşmada size iki kat daha fazla yardımcı olur. Leptin (Yunanca’daki “zayıf” kelimesinden geliyor) salgılanınca açlığınızı durdurur ve sizi daha fazla kalori yakmak için harekete geçirir. Ancak, “leptin direnci”niz varsa bu sistem bozulur.

Açlığı Ne Tetikler?

Mideniz ve bağırsaklarınız, yiyecekleri tutmak ve şiddetli gazlar oluşturmaktan çok daha fazla işe yarar. Mideniz boş olduğunda, ghrelin denilen bir kimyasal salgılar. Mideniz guruldadığında, sizde yeme isteği oluşturan aslında o hormonun kötü niyetli canavarıdır. Evet, size düzinelerce acılı sosisli sandviçi mideye indirme ihtiyacı uyandırmak adına o çaresiz mesajları yollayan suçlu ghrelindir.

Daha da kötüsü, aç kalarak rejim yaptığınızda artan ghrelin salgılanması iradenizi çiğneyerek yemeniz için daha çok sinyal yollar ve bu da size ağzınızı sevdiğiniz yiyeceklerle doldurmaktan başka çare bırakmayan kimyasal reaksiyonlara neden olur.

Ghrelin aynı zamanda büyüme hormonunun salgılanmasını artırarak sizi daha çok yemeye iter (ghre, büyüme kelimesinin Hint-Avrupa dil ailesindeki kök kelimesidir). Ghrelin seviyeleri yükseldiğinde, salgılanan büyüme hormonunun faaliyete geçmesine neden olursunuz ve büyüme hormonu sizi yalnızca boyuna büyütmez, enine de büyütür.

İlginç bir not: Bilim adamları tesadüfen ghrelinin nasıl çalıştığını buldular. Gastrik bypass ameliyatı sırasında doktorlar midenin ghrelin salgılayan kısmını kestiklerinde, hastaların daha az yemelerine yardımcı olanın sadece küçük mideler değil daha az ghrelin üretimi olduğunu keşfettiler. Bir anlamda yeme sinyali kesilerek, doyma merkezinin işini görebilmesi için yolu temizlendi.

Dr. Mehmet Öz

İlgili Sağlık Konuları