ABD'de yapılan bir araştırma, inme geçirmiş hastalarda ilaç tedavisi ile hastanın hayatında sağlıklı yaşam sürmek için yapacağı değişiklilerin, yeniden inme geçirme riskini önlemede stentlerden çok daha etkili olduğunu gösterdi.
ABD'nin en saygın tıp dergilerinden New England Journal of Medicine'da yayımlanan geniş çaplı araştırmada, stent takılan ve ilaç verilen hastalarla, stent takılmaksızın sadece ilaç verilen hastalar karşılaştırıldı. ABD'nin Charleston kentindeki Medical University of South Carolina adlı tıp fakültesinden Marc Chimowitz'in başkanlığındaki bilim adamlarınca yapılan araştırma, beyin damarlarındaki kan akışını iyileştirmek amacıyla yerleştirilen, kendiliğinden genişleyen bir araç olan stent takılan ve aynı zamanda kanı sulandırıcı ilaç alan gruptaki hastaların, ameliyattan sonra geçen bir ay içinde inme geçirme ve ölme riskinin diğer gruptakilerden yaklaşık 2, 5 kat fazla olduğunu gösterdi.
ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığına bağlı olarak çalışan National Institute of Neurological Disorders and Stroke (NINDS) adlı nörolojik bozukluklar ve inme üzerine faaliyet gösteren kuruluşun maddi katkısıyla yapılan araştırmada, stent takılan ve ilaç alan hastaların yüzde 14, 7'sinin ameliyattan sonra geçen bir aylık sürede inme geçirdiği veya öldüğü, buna karşılık diğer grupta bu oranın yüzde 5, 8'de kaldığı görüldü.
Araştırma, stent takılan ve ilaç alan grupta inme ve ölüm riskinin daha sonra da sürdüğünü saptadı. Araştırmaya katılan hastaları yaklaşık bir yıl boyunca takip eden araştırmacılar, stent takılan ve ilaç alan hastalardan yüzde 20, 5'nin öldüğünü veya inme geçirdiğini, buna karşılık sadece ilaç alan ve hayatlarında sağlıklı yaşam sürdürmeye yönelik değişiklikler yapılan hastalarda ölüm ve inme geçirme oranının 11, 5 olduğunu belirledi. Araştırmaya başkanlık eden Chimowits, yaptığı yazılı açıklamada, bulgularının doktorlar için derhal harekete geçilmesini gerektiren sonuçlar doğurduğunu vurguladı.
NINDS Direktör Yardımcısı Dr. Walter Koroshetz da yayımladığı açıklamada, yapılan araştırmanın doktorları uzun yıllardan beri meşgul eden, "inme geçirmiş yüksek risk grubundaki hastaların yeniden inme geçirmesini önlemek için ne yapılması gerektiği" sorusuna cevap oluşturduğunu kaydetti. Koroshetz açıklamasında, "Teknolojik gelişmelerin kafa içi stentleri tıbbi uygulamaya kazandırmış olmasına karşın, şimdi geniş bir hasta grubu üzerinde yapılan test sonucu bu aracın sağlık açısından daha iyi bir sonuç doğurmadığını öğrendik" ifadesini kullandı.
Araştırmaya katılan bazı bilim adamları ise tıbbi uygulamada hala stentlere yer olabileceğini savundu. Araştırmaya katılan bilim adamları arasında yer alan, Florida Üniversitesinden Dr. Michael Waters, yaptığı yazılı açıklamada "Bu araştırma kesinlikle bu hastalık konusunda söylenmiş son söz değil" ifadesine yer verdi.
ABD'de her yıl meydana gelen 795 bin inme vakası arasındaki 50 binden fazla vaka beyin damarlarının plak adı verilen yağlı kütlelerle tıkanması sonucu meydana geliyor. İnme, ABD'de ölüm ve sakatlanmaya yol açan hastalıklar arasında 4. sırada yer alıyor.