Her Gün Mutlaka Süt İçin!

Bir mineral ve vitamin deposu olan süt ve süt ürünleri hayatın her evresinde tüketilmelidir.

Süt çok sayıda besin öğelerini bileşiminde bulundurması nedeniyle insan yaşamının her evresinde tüketilmesi gereken temel besinlerin başında yer alır. Sütteki protein kalitelidir. Sütte bulunan karbonhidrat türü olan laktoz, süt enerjisinin kaynağıdır.

Beyin ve sinir hücrelerinin oluşumunda, bağırsak hareketlerini düzenlemede yardımcıdır. Uygun ortam sağlayarak faydalı bağırsak bakterilerini geliştirir, ancak süt içme alışkanlığı olmayanlarda hafif mide bulantısı, karında gaz, midede ekşime ve hafif ishal görülebilir.

Süt yağı, süt enerjisinin bir diğer kaynağıdır. Yağda eriyen vitaminlerin (A, D, E, K) emilimini sağlar. Özel durumlarda ve yetişkinlik çağında yarım yağlı ya da yağsız süt de tüketilebilir. Süt yağında bulunan yağ asitleri, özellikle çocukların sinir sistemi ve entelektüel kapasitelerinin gelişimini sağlar.

Süt, mineral (kalsiyum, fosfor, iyot, sodyum, magnezyum) bakımından da zengindir. Hiçbir besinde olmadığı kadar fazla ve kullanılabilirliği yüksek kalsiyum mineralini içerir. Kalsiyum, fosfor ve magnezyum kemik dokusunun temel bileşenidir.

Çocukluktan 20-25 yaşına kadar dengeli beslenmeyle kemik mineral dokusu artar. Yaşlılıkta ise hareketsizlik ve hormonal dengenin değişimine bağlı olarak kemik mineral dokusu azalır. Kalsiyum, fosfor ve protein içeriği zengin olan süt, çocukluk ve gençlikte kemik dokusunun gelişimini sağlar, yaşlılıkta yaşanan kaybı ise azaltır.

Süt proteini, kalsiyum emilimini artırdığı gibi, kemik dokusu hücrelerinin oluşumunu sağlar. Süt karbonhidratı olan laktoz da ince bağırsaklardan kalsiyum emilimini artıran önemli bir faktör.

Süt büyüme ve gelişmede, besin öğelerinin vücutta elverişli kullanılmasında, sinir sisteminin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, vücut direncinin gelişmesinde ve kan yapımında önemli bir işlev gören çok sayıda vitamini içerir.

Süt insanda hastalığa neden olabilen zararlı mikroorganizmaların üremesi için de elverişli bir besindir. Özellikle sokak sütleri saf, taze ve doğal olduğu yanılgısıyla tercih edilebiliyor, oysa bunlar denetimden uzaktır; su, nişasta vb. maddeler eklenerek besin değeri azaltılmış olabilir ve her türlü mikroorganizmayı içerebilir.

Kaynatılarak sütün içindeki mikroorganizmaların yok edildiği düşünülüyor ama aslında kaynatmayla sadece bazı mikroorganizmaların üremesi durdurulabilir. Sütün mikrobiyolojik açıdan sorunsuz hale getirilebilmesi, kaynamaya başladıktan sonra en az 10-15 dakika bu işleme devam etmekle mümkün olabilir.

Süt ve süt ürünleri temel besin öğelerinin tamamına yakınını bileşiminde bulundurmasından dolayı yaşamın her evresinde (anne sütünün verildiği ilk altı ay dışında) tüketilmeli, günde iki bardak ısıl işlem geçirmiş (pastörize veya UHT) sağlıklı süt içilmeli. 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli
 

İlgili Sağlık Konuları