Başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıların, migren, gerilim tipi ve küme baş ağrıları olduğunu vurgulayan Çelik, "primer" adı da verilen bu ağrılardan kurtulmak için mutlaka doktor tedavisinin gerektiğini belirtti.
Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikayetlerin başında gelir. Baş ağrısı şikayeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşır. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur" diyen Çelik, şunları kaydetti:
Migreni yükseklik değişiklikleri, hava kirliliği, sigara dumanı, parlak ışık veya titreyen ışık, yüksek ve devamlı gürültü, parfüm kokusu, kuvvetli diğer kokular ve kimyasal maddeler, mevsimsel değişiklikler, açlık, öğün atlama, çok ya da az uyuma, uyku düzenindeki bozukluklar, uçak yolculukları, doğum kontrol hapları, kadınlarda hormonal değişiklikler, çikolata, kabuklu kuru yemiş, kırmızı şarap gibi yiyecek ve içecekler tetikler."
Doç. Dr. Yahya Çelik, baş ağrılarında ilaç dışında dışında tedavi alternatiflerinin de bulunduğunu bildirdi. Migrende akupunktur, kronik baş ağrılarında doku masajı gibi alternatif tedavilerin uygulandığını vurgulayan Çelik, bazı hastalarda bu uygulamaların yararlı olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
Morfin türevi olmayan ağrı kesiciler sürekli kullanıldıklarında temel olarak bağımlılık yapmaz. Ancak, ağrı kesicilerin her gün alınması sakıncalıdır. İleri yaşlarda başlayan baş ağrılarında öncelikle altta yatan bir neden olup olmadığı araştırılmalıdır. Migren yaşla birlikte azalma gösteren bir hastalıktır. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki bir hastada yeni ortaya çıkan baş ağrıları varsa mutlaka doktora danışılmalıdır.
Diğer taraftan ağrı sürekli ve artan şiddette ise ilk kez ağrıyla tanışan kişinin yaşı 10’un altında veya 50’nin üstündeyse daha önce mevcut olan ağrının şiddeti, şekli değiştiyse, tedaviye cevap vermiyorsa, baş ağrısı şimdiye kadar hayatında karşılaştığı en şiddetli ağrıysa ve ağrı bir fiziksel aktivite sırasında ortaya çıkmış ve şiddetini arttırmışsa mutlaka doktora gitmek gerekir."