Genetiği Değiştirilmiş Gıdaları Savunanlar Neler Söylüyor?

ABD başta olmak üzere, GDO'lu tarımın yaygınlaşmasını destekleyen ülkeler ve GDO'lu tohum üretimi yapan uluslararası şirketler konuya farklı bir bakış getiriyor.

GDO’ları (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) savunanlar ne diyor?

ABD başta olmak üzere, GDO’lu tarımın yaygınlaşmasını destekleyen ülkeler ve GDO’lu tohum üretimi yapan uluslararası şirketler; genetik mühendisliği teknolojisinin son yıllarda çokkolaylaştırıldığını
ve bu teknolojiyle, dünya popülasyonunun giderek büyümesi sonucu gerekli olan gıda ve ilacın büyük boyutta üretilebileceğini savunuyorlar.

İlave olarak bu teknolojinin; hızlı büyüyen, virüslerden kaynaklı hastalıklara, kötü hava koşullarına ve böceklere dirençli, herbisitlere dayanıklı bitkisel ürünlerin yanı sıra daha lezzetli, daha güvenli, daha verimli, daha besleyici, uzun ömürlü ve sağlık açısından daha faydalı bitkisel ve hayvansal ürünlerin, endüstriyel ve farmakolojik üretimine katkı sağlayacak organizmaların elde edilmesi gibi potansiyel faydalara sahip olacağını düşünüyorlar.


GDO’nun insan sağılığınayaptığı olumsuz etkileri kabul etmiyorlar!

Konu hakkında yeterli bilimsel veri olmadığına dikkat çekiyorlar, ancak kesinlikle zararsızdır gibi net bir ifade kullanmaktan da kaçınıyorlar.

Uluslararası kuruluşlar ne düşünüyor?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre, tüm GDO’lu gıdalarla ilgili genel bir yorum yapmak mümkün değil. Çünkü hepsinde kullanılan genler ve bunların gıdaya eklenme
biçimi farklı. Ancak uluslarası piyasaya sunulan GDO’lu gıdaların tamamının gerekli testlerden geçtiğini vurgulayan DSÖ, ayrıca bunların onaylandığı ülkelerde GDO gıdaları tüketen insanlarda da herhangi bir problem görülmediğini belirtiyor. Ancak ürünlerle ilgili uzun süreli araştırmaların yapılması
gerektiğini de hatırlatıyor.


Gıda ve Tarım Örgütü ise, özellikle dünyanın açlık sorununa dikkat çekerek geleneksel ve modern biyoteknolojik tekniklerin gerekli olduğunu ve onlar olmadan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının
karşılanmasının mümkün olamayacağını savunuyor.

Bilhassa daha yeni olan biyoteknolojik tekniklerin, üretim miktarı ve gıda kalitesinde hızla artan iyileşmeleri de beraberinde getirdiğinive bu tekniklerin kullanımının, insanlar ve çevre açısından geleneksel yöntemlerle üretilenlerden daha az güvenli gıda üretimi anlamına gelmediğinibelirtiyor.

Mete Bora Tüzüner
İstanbul Teknik Üniv. Moleküler Biyoloji Genetik ve Biyoteknoloji Enst.

Herkese Sağlık Dergisi

İlgili Sağlık Konuları