Antalya'da eczacılar ve doktorlar, aktarlarda satılan ve ilaç niteliği olan bitkisel ürünlerin eğitimi olmayan kişiler tarafından denetime tabi olmaksızın satılmasının halk sağlığını olumsuz yönde etkilediğini bildirdi. Antalya Eczacı Odası Başkanı Mehmet Ertekin, "İlacı, zehirden ayıran dozudur. Bu yüzden şifa beklentisiyle bilinçsizce kullanılan, denetimden uzak birçok bitkisel ürün, gerek doğru bitki olmamasından gerekse de doz ayarlamaması olamamasından dolayı halk sağlığını olumsuz yönde etkimektedir" açıklamasında bulundu.
Muratpaşa ilçesi Atatürk Park'ında gazetecilerle bir araya gelen Antalya Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Mehmet Ertekin, aktar, baharatçı ve benzeri dükkanların satışı gerçekleşen bitki, bitkisel çaylar ve karışımlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ertekin'e açıklamasında Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Fatih Demirci, Prof. Dr. Yavuz Bülent Köse ve Doç. Dr. Gökalp İşçan de eşlik etti. "Toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir".
İlaç niteliği olan bitkisel droglar, bitkisel çay ve karışımların eğitimi olmayan kişiler tarafından hiçbir denetime tabi olmaksızın satılması ve bunun beraberinde getireceği halk sağlığı sorunlarına ilişkin konuşan Ertekin, "Aktar, baharatçı ve benzeri dükkanlarda ilaç niteliği olan bitkiler, bitkisel çay ya da karışımların eğitimi olmayan kişilerin yeterli denetime tabi olmaksızın satılması, bu kişilerin ticari çıkarları doğrultusunda halk sağlığını tehdit etmesi, bu dükkanlarda satışı yapılan ürünlerin uygun olmayan saklama koşullarını, hijyen kurallarını gözetmeksizin muhafaza edilmesi hatta halka satılması, kesinlikle yasak olan maddelerin ve karışımların endikasyonlu satışının yapılması sonucunda, toplum sağlığının tehdit edildiği konusu artık hepimizin malumudur" dedi.
Eczacıların, tıbbi aromatik kurutulmuş, taze, bütün ve parçalanmış bitkilerle, bitki parçalarını içeren bitkisel droplarla 5 yıl süren eczacılık eğitiminin ilk senelerinde karşılaştığına dikkati çeken Ertekin, yine eczacıların bitkisel dropların kalitesi hususunda eğitimli ve en yakın sağlık danışmanı olduğuna vurgu yaptı.
Ertekin, "Eczacılar bunun yanında, hastaların kullandığı ilaçlar ile takviye edici gıda adıyla piyasada bulunan ve birçok etken maddesini içerebilen diğer ürünlerle de etkileşimleri hakkında bilgiler verebilen, lisans eğitimi sırasında kapsamlı ders alan tek meslek grubudur" diye konuştu.
Papatya örneği Ertekin, ilaçların bitkilerden ya da hayvanlardan elde edilen doğal etken maddelerin doğrudan, sentetik ya da yarı sentetik olarak üretilen, tek başına veya kombine olarak kullanılabilen kimyasal maddelerden oluştuğuna işaret ederek, "İlacı, zehirden ayıran dozudur. İşte tam bu yüzden şifa beklentisiyle bilinçsizce kullanılan, denetimden uzak birçok bitkisel ürün, gerek doğru bitki olmamasından gerekse de doz ayarlamaması olamamasından dolayı halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse, hepimizin çok iyi bildiği papatyanın ülkemizde 400'e yakın türü olmakla birlikte sadece 1 türünün tıbbi olması.
Kışın hastalandığımızda öksürüğümüze iyi gelen ıhlamurun ayrıca idrar söktürücü olması dolayısıyla, doğru şekilde kullanılmadığında özellikle böbrek yetmezliği ve hipertansiyon hastalarında istenmeyen yan etkilerin ortaya çıkması. Piyasada bulunan tarçınlardan neredeyse tamamının karaciğer üzerinde zehirli toksit maddeler taşımakta olması ve bilinçsiz bir şekilde yüksek miktarlarda kullanılması.
İşte tam da burada eczacının önemi ortaya çıkmaktadır. Doğru türün doğru miktarlarda kullanılması toplum sağlığı açısından çok önemlidir" ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından Antalya Eczacı Odası Eğitim Akademisinin yayınladığı "Bitkisel Drogların Makroskobik ve Mikroskobik Özellikleri " kitabın lansmanı gerçekleştirildi.