Kuş gribi, domuz gribi, at gribi, Kırım-Kongo hastalığı derken, şimdi de bütün antibiyotiklere dirençli bir bakterinin Dünya’ya korku saldığı haberi basın ve yayın organlarında sıkça yer almaya başladı. New Delhi metallo-betalactamase-1 (NDM-1) olarak adlandırılan bu şey nedir, virüs mü, bakteri mi yoksa başka bir şey mi bu konuda da bir kafa karışıklığı hakim. Daha da önemlisi Hindistan’da ortaya çıktığı daha sonra Pakistan ve Afganistan’da görülmeye başlandığı ifade edilen bu şey artık ABD, Kanada, Avustralya’ya ilave olarak İngiltere, Belçika ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde de görülmeye başlamış bulunuyor. İngiltere’de 50 hastada NDM-1 tespit edildiği, Belçika’da ise bir hastanın NDM-1’e sahip bir bakterinin yol açtığı enfeksiyon sonucu hayatını kaybettiği bildirilmektedir. NDM-1 nedir ve bundan sonra neler olacak?
Antibiyotiklere Dirençli Olması Tehdit Unsuru
NDM-1 içerisine girdiği bakterinin, antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına yol açan ve aynı ortamda bulundukları sırada bir bakteriden diğerine geçebilen, yani bulaşıcı özelliğe sahip bir plazmiddir (bir tür genetik materyal). Bu plazmid en çok “Escherichia coli” ve “Klebsiella” gibi, hastane ortamında bulunan ve hastane enfeksiyonuna yol açtığı bilinen bakterilere yerleşmektedir. NDM-1 bilinen ilk plazmid değildir. Bundan önce de benzer şekilde antibiyotik direncine yol açan plazmidler bilinmektedir. Ancak bu yeni plazmide sahip olan bakteriler şu anda etkin olarak kullandığımız antibiyotiklerin hemen hemen hepsine dirençli hale gelmektedirler. Bu nedenle böyle bir bakteri ile meydana gelen bir enfeksiyonun tedavisi çok zor, bazen de imkansız olmaktadır. Bu yüzden de şu anda Dünya yine çok önemli bir tehdit altındadır.
Hastalar Tarafından Bizzat Yayılabiliyor
NDM-1 Hindistan ve Pakistan’a ucuza estetik ameliyat veya organ nakli yaptırmak için giden hastalar tarafından diğer ülkelere de yayılmış bulunuyor. Bu hastalar, hastanede yattıkları ve ameliyat oldukları sırada NDM-1 taşıyan hastane bakterileri ile enfekte olmakta ve daha sonra bu dirençli bakterileri kendi ülkelerine taşımaktadırlar. Ameliyat olan hastalarda cerrahi yara enfeksiyonları başta olmak üzere; idrar yolu enfeksiyonu ve solunum cihazına bağlı yoğun bakım hastalarında, solunum sistemi enfeksiyonu gibi enfeksiyonlara yol açabilen bu bakteriden korunabilmek için bireysel önlemlerden çok sağlık kuruluşlarının hastane enfeksiyonlarını önlemeye yönelik kurumsal önlemler alması gerekiyor.
Uzun Süre Hastanede Yatanlar Risk Altında
Bu bakteriler genellikle hastanede yatan, ameliyat olmuş hastalar, yoğun bakımda bulunan hastalar veya bağışıklığı (vücut direnci) zayıflatan, kanser kemoterapisi veya şua tedavisi gibi tedaviler uygulanan hastalar için yüksek risk oluşturmaktadır. Bu risk hastanede yatış süresi uzadıkça artmaktadır.
NDM-1’e Etkili Yeni Antibiyotikler Üretilmesi Gerekiyor
NDM-1 taşıyan ve mevcut antibiyotiklerin tamamına direnç kazanmış olan bakterilere etkili yeni antibiyotikler keşfedilmediği müddetçe bu bakterilerle başa çıkmak mümkün olmayacak, dirençli bakteriler bundan önceki örneklerde olduğu gibi giderek bütün dünyaya yayılacaktır. 20. yüzyıl ortalarında antibiyotiklerin keşfedilmesi ve tedavide kullanılmaya başlamasıyla birlikte bakteriler de antibiyotiklere karşı direnç kazanmayı öğrenmişlerdir ve o günden bu yana doktorlarla bu akıllı küçücük yaratıklar arasında bir savaştır sürüp gitmektedir. NDM-1 adeta bakterilerin ele geçirdikleri yeni bir kaledir, tıp dünyası bu kaleyi de fethetmek zorundadır ve fethedecektir ama ondan sonra fethedilmesi gereken başka kaleler karşımıza çıkacaktır.