Dijital diş hekimliğine geçiş için artık bir servet harcamak gerekmiyor. Klinikler için firmaların yaptığı her ihtiyaca uygun dijital paketler var. İster geniş multi-disipliner bir poliklinik olsun, ister kompakt bir muayenehane olsun uygun bir ürün seçeneği mutlaka bulunuyor, yeter ki hekiminiz yeni nesil diş hekimliğiyle barışık olsun.
"Dijtal diş hekimliğinin en büyük avantajı nedir?" sorusunun cevabı ise; hastaların bu tedavileri yaptırmak için geçmişe nazaran çok daha makul rakamlar ödemesidir." diyen Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Emre ÇAKIR "Dijital diş hekimliğine en hızlı giriş yapmanın yolu klinik-laboratuvar iletişimini ağız içi ölçü-tarayıcısı ile hızlandırmaktır. Bu vesileyle hasta koltuktan kalkmadan, hastaya ait diş ölçüleri bu cihazlar ile dakikalar içerisinde alınıp sonucu ekranda kontrol edilebilir, hasta ile birlikte incelenebilir. Hastanın yapılmasını istediği estetik uygulamalar, ki bunlar sıklıkla lamina veya zirkonyum alt yapılı porselenlerdir, tasarlanıp ekranda hasta ile birlikte incelenerek son kararı verilebilir. Bunca avantaj yetmediği gibi bir de; önce mokap (model) ile dijital olarak tasarlanan dişlerin son halinin çıktısı alınarak ağızda provası yapılır, değişmesi istenen yer varsa değiştirilir ve öyle son karar verilir. Bu aşamalarda karşılaşılan birçok potansiyel problem de bu vesile ile elimine edilmiş olur. Aynı zamanda hastanın da içine sinen dişler yapılmaktadır yani artık hasta da umduğunun değil bulduğunun ağzına takılmasına razı olmaz, içine sinen ve en çok beğendiği dişler yapılıp gelir ve takılır." ifadelerini kullandı.
Bu aşamaların oldukça hızlı olduğunu belirten Çakır, "Hasta ile son karar verildikten sonra hastanın ağız içine ait son taramayı ve tasarımı wi-fi internet üzerinden saniyeler içinde laboratuvara yollayabilmekte ya da klinikte lazer-milling sistemi ile restorasyonlar tasarlanarak çok hızlı bir şekilde üretilebilmektedir." diye konuştu.
Sistemin klinik içinde son derece basit ve "akıllı" bir enfeksiyon kontrolü sağladığını ifade eden Çakır, "Diş hekiminin teknolojiden öte hastaya odaklanmasını sağlamak amacıyla tamamen dijital ağız içi üç boyutlu tarayıcılar son derece küçük bir başlık ile tasarlanmıştır ve bir el aleti büyüklüğündedir. Bu nedenle kullanılması ve hasta tarafından tolere edilmesi kolaydır ve hastada bulantı refleksi oluşturmaz. Sistem klinik içinde son derece basit ve "akıllı" bir enfeksiyon kontrolü sağlamaktadır. Öyle ki tarayıcının dokunmatik olan ekranına bile artık dokunmaya gerek kalmadan havada el hareketlerini algılamakta ve bu şekilde sistemi rahatlıkla kontrol etmektedir. Bu dijitalizasyon öyle bir aşamaya gelmiştir ki, çekilen fotoğraflar ve alınan bilgisayarlı tomografi (CT) görüntüleri ile bu ağız içi tarayıcıdan elde edilen görüntüler birleştirilerek hastaya yapılacak tüm girişimlerin sonucu öngörülebilmekte, hasta ile beraber son derece estetik gülüş tasarımı yapılabilmektedir." dedi.
Dijital diş hekimliğinin ayrıca ortodonti alanında da kullanıldığına değinen Çakır "Şeffaf plaklarla ortodontik tedavi seçeneği hastalara çok rahatlıkla sunulabilmektedir. Daha çok hekimlerin işlerini kolaylaştırmaya yönelik olarak da ayrıca ortodontik vaka arşivi, analiz, model setup, ortodontik aparey tasarımı ve pre-operatif ortognatik cerrahi planlaması da yapılabilmektedir. Kısacası teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde bir diş hekimi olarak bizlerin çağa ayak uydurarak hastalara en son ve en iyi hizmeti vermek gibi bir misyonumuzun olması gerektiğini düşünüyorum ve buna uygun olarak çalışmaya da özen gösterdiğimi söyleyebiliriz." diye konuştu.