Cüzzam korkulacak bir hastalık olmaktan çıktı ama…

Çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalık olan cüzzam hastalığı ile mücadele devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl 25-31 Ocak tarihleri arasında farkındalık oluşturulan bu hastalığın erken teşhisi ve tedavisi ele alınıyor.

Cüzzam hastalığı, hansen basili olarak adlandırılan bir mikroorganizmanın neden olduğu, çevresel sinir sistemi ve özellikle deri başta olmak üzere birçok sistem ve organda hasar meydana getiren bulaşıcı bir hastalık. Bakteri, hasta vücudundan dışarıya çeşitli yara salgıları ve özellikle burun salgısı ile çıkıyor ve etrafa yayılıyor. İnsanlar arasındaki bulaşmanın nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber bunun daha çok sıkı temasla olduğu ve bu temasın uzun süre devamının gerekli bulunduğu düşünülüyor.

Cüzzam veya lepra diye adlandırılan hastalık geri kalmış ülkelerde; açlığın, yoksulluğun, kirliliğin, iyi beslenememenin, aşırı üremenin, iç savaşların yaşandığı toplumlarda daha sık görülüyor ve bu nedenle cüzzam hastalığı tam olarak ortadan kaldırılamıyor.

CÜZZAM'DAN NASIL KORUNULUR?

Günümüzde cüzzam korkulacak bir hastalık olmaktan çıktı. Hastalığın teşhis edilmesinin ardından tedavisi kesin olarak yapılıyor. Cüzzam hastası olan kişiler ile aynı ortamda bulunulmamalı, küçük çocuklara düzenli olarak aşı yapılmalı. Cüzzamın tıbbi tedavisi kadar cerrahi tedavisi, fizik ve psikiyatrik tedavisi de çok önemli.
Ülkemizde bu hastalık ile mücadele konusunda farkındalık yaratan Prof. Dr. Türkan Saylan, 1981-2002 yılları arasında gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı'nın cüzzamla mücadelesinde görev aldı. Prof. Dr. Saylan, arkadaşlarıyla 1976'da Cüzzamla Savaş Derneği'ni kurmasının ardından İstanbul Lepra Hastanesi'nin kurulmasına da öncülük etti.