Çocuğunuzun ''Okul Korkusu'' Başarısızlığa Neden Olur!

Okul fobisi şiddetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmek istememesi veya okulla ilgili son derece isteksiz olması şeklinde kendini gösteren bir durumdur.

Okul Fobisi Sorunu Yaşayan Çocuk Huzursuz Davranır!

Bu durum çocukta özellikle okul saatleri yaklaştığında sıkıntı artışı, ağlama, sinirlilik, uykusuzluk, saldırganlık veya baş ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık gibi şikayetlerle ortaya çıkmaktadır.

En sık okulların yeni açıldığı Eylül-Ekim aylarında ve 6-8 yaş gibi ilkokula başlangıç döneminde görülür. Yine okula başladıktan sonraki yıllarda, örneğin 11-12 yaşlarda okul değişikliğinin gündeme geldiği dönemlerde de ortaya çıkabilmektedir.

Kızlarda ve erkeklerde birbirine yakın sıklıkta görülen bu durum kaza, hastalık, ameliyat, okul arkadaşının gidişi, bağlı olduğu akrabanın hastalığı veya ölümü, ebeveyn boşanması, maddi sorunlar, aile içi şiddet ve kardeş doğumu gibi durumların arkasından başlayabilir.

Bu çocuklar genellikle evde rahat ve huzurluyken okulda aşırı kaygılı ve huzursuzdur.

Okul Fobisinin Nedenleri Nelerdir?

Ayrılık Endişesi: Sorunun ilk nedeni sizden ayrı kalmanın getirdiği mutsuzluktur.

Yeni deneyimlerle baş etme: Güçlüğe neden olan faktörlerden bir diğeri de çocuğunuzun değişim ve yeniliklerle baş etme ihtiyacıdır. Farklı bir ortama girme yabancılarla tanışma okul kurallarını öğrenme, kişisel disiplini geliştirme, grup projelerinde yer alma gibi deneyimler söz konusudur.

Gerçekçi olmayan yüksek beklentinler: Yetişkinlerin beklentileriyle mücadele etmek, bazı çocuklarda strese yol açan başlıca etkendir. Bu daha çok, çocukların başarılarında mükemmeliyetçi bir tutum benimsemek şeklinde kendini gösterir.

Kendini yalnız hissetme: Arkadaş edinme konusunda yetersiz yada isteksiz gibi görünen utangaç ve çekingen çocuklar, yalnızlığa ve reddedilmeye mahkumdurlar. Örneğin arkadaşlarından daha parlak yada durgun olan bir çocuk arkadaşlarınca alay konusu olabilir yada soyutlanabilir

Zarar verici davranışlara maruz kalma: Okula başlayan çocukların başkaları tarafından zarar görmelerini kontrol etmenin yolu yoktur. Bu tüm yaş düzeylerinde görülebilir ve çocuklarda çok büyük endişe, acı ve üzüntüye neden olur. Bazı durumlarda, sürekli olarak başkalarından zarar görme, bunalımlara bile yol açabilir.

Hangi Yaşlarda Daha Çok Görülür?

Ana okuluna giden çocuklarda, İlkokula giden çocuklarda, (ki en fazla bunlarda görülür.)

Daha az oranda orta ve lise öğrencilerinde görülür.

Yaş büyüdükçe görülme sıklığı azalmaktaysa da tedavi güçleşmektedir.

Yapılan araştırmalarda okul korkusu olan kız ve erkek çocuklar arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Her sosyo-ekonomik düzeyde görülmekle beraber, orta sosyoekonomik düzeyde daha fazla görülmektedir.

Okul Fobisinin Belirtileri Nelerdir?

  • Baş ağrıları,
  • Karın ağrıları, bulantı-kusma hissi,
  • İştahsızlık, keyifsizlik,
  • Uyku düzeninde bozukluklar, huzursuzluklar
  • İstek, enerji kaybı,
  • Alınganlık, sinirli olma,
  • Okul faaliyetlerine pasif yaklaşma,
  • Anneye bağımlılık, içe kapanıklık ve utangaçlık,
  • Özellikle yabancı kimselerle iletişime girememe,
  • Okulda ve evde nedensiz ağlama, kavga ve dikkat çekmeye yönelik davranışlar,
  • Evde kalma konusunda aşırı ısrar ve söz dinlememe, 
  • Sürekli bahaneler bulma,
  • Okul sorumluluklarının yerine getirilmesinde aksamalar.

Eğer Çocuğunuzda Aşağıdaki Durumlar Varsa Dikkat!

  • Çocuk neşesiz, uykuya dalmakta güçlük çekiyorsa. 
  • Ödevlere karşı ilgisi azalmış ve sonunda bir gün okula gitmeyeceğini söylüyorsa,
  • Neden olarak, öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söylüyorsa, 
  • Çoğu zaman evde rahat olabilir ancak şiddetli vakalarda çocuklar evde de huzursuzdur. Bağlı ve bağımlı oldukları aile bireyini bir yere bırakmıyor ve peşinde dolaşıyorsa, 
  • Okul etkinliklerine karşı pasif içe kapanık veya korkulu davranıyorsa okulda daha çok ağlamaya kavga etmeye dikkat çekmeye başlamışsa,
  • Öğretmenden sık sık izin isteyip dışarı çıkmak istiyorsa onunla, 
  • Okulda ve evde nedensiz yere ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye çalışmaya başladıysa, 
  • Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe davranışları geliştiriyor ve evde kalmasına izin verilince bunlar birdenbire kayboluyorsa, 
  • Okula gitmediği için suçluluk duymuyorsa,
  • Kendini aşağı gösteren durumlar, yalnızlaşma, hırçınlaşma var ise,
  • Aşırı kendini eleştiren davranışlar,
  • Tıbbı temeli olmayan bedensel şikayetler
  • Karınlarının, başlarının ağrıdığını, hasta olduklarını söylerken bu yakınmalar evde kalmalarına izin verildiğinde sona eriyorsa,
  • İştahsızlık ve uykusuzluk mide bulantısı gibi şikayetler var ise,
  • Sık sık hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısı bahane ederek şikayet ediyorsa.

Okul Fobisi Yaşayan Ailelere Neler Önerilir?

Bu tip çocukların ele alınmasında anne-baba ve öğretmenle işbirliği çok önemlidir. Çocuklar okula gitmek istemedikleri için cezalandırılmamalı, suçlanmamalı, okula gitmesinin gerekliliği konusunda tüm aile fertleri ve öğretmen tarafından net bir tavır sergilenmeli, çocuğu okula özendirici ve destekleyici olunmalıdır. Okulun önemi çocuğun anlayacağı bir dille açıklanmalıdır.

Okula gitmeden önce yapılan uzun vedalaşmalar çocuğun uzun süreli bir ayrılık kaygısını tetikleyeceğinden, kısa bir veda yeterlidir. Çocuğun sınıfa katılımı aşamalı olarak gerçekleştirilebilir, ancak çocuk mutlaka okula gelmelidir. Okul fobisi kendini gösterdiğinde ve ailenin çabaları sonuçsuz kaldığında, çocuk okula gitmeyi ciddi biçimde reddediyorsa, bir çocuk psikiyatrisine danışılmalıdır.

  • Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunuz. Sorunu görmezlikten gelmek ve bir sonraki yıla havale etmek; ancak çözümü zorlaştırır.
  • Okul korkusuyla baş etmede yapılacak ilk iş çocuğun olabildiğince çabuk okula geri dönmesidir.
  • Çocuğu okula gitme zorluğu nedeniyle cezalandırmayın, küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Çocuğun bunaltısı ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar gibi yanlış yorumlamaktan kaçının.
  • Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmeni durumdan haberdar edin, çocuğunuz ciddi bir şekilde hastalanırsa sizi arayıp haber vermelerini isteyin.
  • Okula gitme vakti dışında bir zamanda çocuğunuzla okul korkusu hakkında konuşun.
  • Çocuğunuz okula geç kaldığında, servisi kaçırdığında, mutlaka onu okula göndermek için başka çözümler geliştirin ve en kısa zamanda okula gönderin. Bazen çocuğunuz kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapmanız gereken onu okula geri göndermektir. 
  • Çocuğunuzun akranları ile zaman geçirmesine yardımcı olun.
  • Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamamalı, korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir. 
  • Okula gitmediği için çocuk suçlanmamalıdır. Bu sıkıntılı durumun geçici olduğunu, bazı başka çocuklarda da görüldüğünü ve kolaylıkla iyileştiğini çocuğa anlatılmalı. Evde drama yaparak okuldaki ilişkiler canlandırılabilir. Anne kendi öğrencilik fotoğraflarını gösterebilir. 
  • Eğer sorun zor ise çocuğun bir iki saatliğine daha sonrada tam gün okula gitmesini sistematik bir yaklaşım kullanarak sağlayın.
  • Okulda olduğu zamanlardaki ayrılığın geçici olduğunu anlatılmalıdır.
  • Çocuk okula gideceği gün, aile üyelerinin sıradan bir günmüş gibi davranmaları, korkuyu çağrıştıracak ya da tetikleyecek davranımlardan uzak durmaları gerekmektedir.
  • Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, gerekli açıklamaları yapıp, ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir. 
  • Çocuğa neden okula gitmesi gerektiği ve gitmezse neler kaçıracağı anlatılmalıdır.
  • Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her ikinizi de rahatlatabilir 
  • Çocuğun endişeleri, duyguları üzerinde konuşmak, hem sıkıntısını paylaşmasını hem de anlaşıldığını hissedip rahatlamasını sağlar. 
  • Anne babanın beklenti düzeyini gerçekçi kılıp çocuğa zaman tanıması korkuyu yenmesini kolaylaştırabilir…
  • Çocuk okula başlamadan önce okul ve öğretmenler tanıtılmalı okul ve öğretmenlerle ilgili doğru olmayan abartılı şeyler anlatılmamalı .
  • Okul alışverişlerine çocukla birlikte çıkmak ve satın alınan araç ve gereçlerle ilgili mülkiyet duygusu geliştirmesine yardımcı olmak okulu sevmesini sağlayabilir.
  • Okulla ve öğretmeniyle yapıcı işbirlikçi bir diyaloğun kurulması çocuğun yanında öğretmeninin eleştirilmemesi gerekmektedir.

Okul Fobisinde Hangi Aşamada Bir Uzmana Gidilmeli?

Gelişim sürecine bakıldığında çocukların küçük yaşlardan itibaren çeşitli korkular geliştirdikleri görülmektedir. Bu korkulardan bazıları doğal korkular olup, çocuklarımızın çevreye adaptasyonunu ve çevreyle baş etmesini sağlarken, bazı korkular çocuklarımızın gelişimi ve yaşantılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Okul korkusu da bunlardan biridir.

Bu durum birkaç haftayı geçmedikçe normal olarak kabul edilmekte ve okul fobisi olarak adlandırılmamaktadır. Ancak durum, birkaç hafta sürdüğünde ve çocuğun okuldan soğumasına yol açtığında, evde uygulanan yöntemlerden hiçbir sonuç alınamadığında, okula bakış çocuk için bir tür fobiye dönüşmüştür denebilir. Bu noktada bir uzmandan destek alınması uygun olacaktır.

Okul Fobisinin Çocuklara Zararları Nelerdir?

Okul fobisi çocuğun okuldan, sosyal faaliyetlerden ve öğrenme yaşantısından uzaklaşmasına neden olduğundan, akademik ve sosyal gelişmeyi ciddi bir biçimde etkilemektedir. Okul fobisi özellikle kronik olduğu takdirde, ergenlik döneminde gençliğin diğer nörotik belirtilerden daha zorlu birtakım psikolojik sorunların oluşumuna yol açar.

Okul fobisinin en çok yaygın olduğu 5-8 yaşlarında bıraktığı olumsuz iz, ikinci yoğun rastlanan yaş grubu olan 11-14 yaşlarına oranla daha azdır.

Akut okul fobisi olan çocukları okula bağlayabilmek ancak uzman terapistlerin yoğun çabalarıyla olasıdır. Sağlıklı bir gelişim ancak etkili bir davranış terapisi ve aile yönlendirme yöntemleriyle gerçekleşebilir.

Tedavi geciktirildiğinde süreç uzayabileceği gibi başka psikiyatrik sorunlar da duruma eklenebilir. Yapılan araştırmalar küçüklüğünde okul fobisi gösteren çocukların bir kısmının ileriki yaşlarda sosyal fobi tanısını aldıklarını göstermiştir. Erken müdahale edilmesi çocukların bu sorun nedeniyle yaşayacakları sosyal ve akademik olumsuzlukları en aza indirgeyeceğinden aile ve öğretmenlere bu konuda önemli görevler düşmektedir.

Kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha fazla mı okul fobisi görülür? Nedenleri nelerdir?

Kız ve erkek çocuklarda neredeyse eşit oranda okul fobisine rastlanmaktadır. Çocukların cinsiyetlerinden ziyade yetiştirilme tarzları ve anne-baba tutumları ile kişilik özellikleri okul fobisinin ortaya çıkışında etkilidir.

Çalışmalar bu çocukların ebeveynlerinin de aşırı koruyucu, kollayıcı, kaygılı ve depresif mizaçlı olduğunu ve çocuklarının her istediğini yapan, net tavırlar sergileyemeyen, çocukların bireyselleşmesine, güven sağlamasına izin verebilecek ortamlar yaratmayan kişiler olduğunu göstermektedir. Bu ailelerin sıklıkla çocuklarının bedensel sağlığıyla çok ilgili oldukları ve onların sürekli gözlerinin önünde olmasından memnunluk duydukları gözlenmektedir.

Çağla Tuğba Dortluoğlu

Uzman Klinik Psikolog / Çocuk ve Ergen Psikoloğu

 

İlgili Sağlık Konuları