Türkiye’de her 3 çocuktan birinin uzak veya yakını görme sorunu olduğunu ifade eden Dünyagöz Hastanesi’nden Prof. Dr. Kemal Dikici, göz bozukluğunun çocukların derslerdeki başarı durumunu negatif etkilediğini söyledi. Göz bozlukluğunun tembelliği tetiklediğini ifade eden Prof. Dr. Kemal Dikici anne ve babalara şu uyarılarda bulundu:
Türkiye’de her üç çocuktan birinde göz bozukluğu görülebiliyor. Bu görme bozukluğunun farkında olmayan aileler, çocuklarının derslerde ki düşük başarı seviyelerini, öğrenme yeteneklerinin düşüklüğü olarak nitelendirebiliyor.
Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinde geri kalabiliyor. Göz bozukluğunda önlem alınmadığında, gözde tembellik başlıyor ve bu durum ilerleyen yıllarda çocuğun görme kalitesini daha ciddi oranda etkiliyor. İş işten geçmeden aileler duyarlı davranmalı.
Çocuklarda en sık görülen göz hastalıklarının şaşılık, miyop, hipermetrop ve astigmat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kemal Dikici sözlerini şöyle sürdürdü: “Görme bozukluklarının görülme sıklığı yaşa bağlı olarak artar.
Göz tembelliği, Şaşılık, Miyop, Hipermetrop ve Astigmat çocuklarda en sık görülen sorunlardır. Erken doğan yani prematüre bebeklerin ise problemleri çok daha farklı ve büyük boyutlarda olabiliyor, bu nedenle bebek ve çocuklardaki göz problemlerinin erken tanısı çok büyük önem taşıyor.”
Şu Belirtilere Dikkat!
Göz bozukluğunun erken konulan teşhis ile geçici gözlük kullanımı yoluyla kolayca atlatılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Kemal Dikici, “Çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, bir gözünü daha öne alarak kitaba bakması, televizyonu yakından seyretmesi, gözlerde sulanma ve dolayısıyla ödevlerini yaparken zorlanması gibi durumlar göz bozukluğuna işarettir.
Çocuklarında bu tür şikâyetler gözlemleyen ebeveynlerin, okulların açılışı öncesinde mutlaka bir hekime başvurması gerekiyor” dedi.
Ailelere okul öncesinde çocuklarını muhakkak düzenli olarak doktora götürmelerini öneren Prof. Dr. Kemal Dikici şöyle konuştu: “Bu sayede bir veya her iki gözde görme azlığı problemi, buna neden olan hastalıklar ve şaşılık erkenden tespit edilir.
Ayrıca düşük göz kapağı, nistagmus adı verilen istem dışı göz hareketlerine de bu dönemde erkenden tanı konularak tedaviye geçilebilir. 0-16 yaş grubundaki çocukların gözlerini korumak için doğumdan hemen sonra, çocuk 6 aylıkken, okula başlamadan önce ve okul süresince düzenli göz muayenesi yapılması gereklidir.
- Göz kayması,
- Gözlerde titreme
- Göz kapağı düşüklüğü Göz yaşarması
- Çapaklanma
- Şişlik
- Bir gözü kapayarak bakma
- Çok yakından okuma
- TV’yi yakından izleme
- Gözlerini kısarak bakma
- Okuduğu yeri kaçırma
- Okuduğu yeri belirlemek için parmak kullanma
- Düşük performans
- Baş ağrısı
- Sakarca davranış,
- Dalgınlık
- Başı bir yana eğerek bakma
- Sık sık gözleri kaşıma
- Bebek 3 aylık olmasına rağmen bakışları odaklayamama
- Ailede gözlük kullananlar veya göz hastalığı bulunması durumlarında çocukta göz hastalığı olabileceğini düşünmek gerekir.