Yakın zamana kadar bu alana müdahale edilemezken ilerleyen teknoloji sayesinde artık bu uygulamalar kolaylaştı. Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Doç. Dr. Kaan Gideroğlu, boyun ve gıdı estetiğine dair son gelişmeleri paylaşarak artık hiçbir operasyonun zor olmadığını vurguluyor.
Boyun ve gıdı, kadınların yaşını en çok ele veren bölgelerdir. Eskiden bu bölgede oluşan sarkma ve deformasyonlara müdahale şansı oldukça azdı. Toparlansa bile yine de rahatsız edici görüntü, hastaların hoşuna gitmeyen sonuçlar doğurabiliyordu.
Gelişen teknoloji kadınların bu sorununa da çare oldu. Gelişen teknolojinin nimetleri, boyun ve gıdı estetiğinde yol alınmasını sağladı. Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kaan Gideroğlu lazer, radyofrekans ve ultrason cihazlarının etkisine değinerek şu önemli bilgileri aktarıyor: “Geçen yılların bedeninimizde yarattığı problemlerden biri gıdı ve boyun bölgesindeki sarkma ve kırışmalardır. Son yıllarda meydana gelen teknolojik gelişmeler bu bölgede oluşan sarkma ve kırışıklıkların ameliyatsız olarak lazer, radyofrekans ve ultrason cihazlarıyla tedavisine olanak sağlamıştır. Hatta bu cihazlar ameliyatla elde edilen sonuçların çok daha iyi hale getirilmesi ve iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla da kullanılmaktadır.”
“Gıdı estetiği için ilk aşamada kullanılabilecek olan teknoloji odaklı, çok kutuplu radyofrekans teknolojisi 3DEEP RF’tir. Bu yöntemin gıdı bölgesindeki ince kırışıklıklar ve sarkmalar için 5-6 seans uygulanması çok etkin sonuçlar sağlamaktadır. İşlem ağrısızdır, anestezi gerektirmez ve kişi işlem sonrası hemen sosyal hayatına geri dönebilir.
İşlem yaklaşık olarak 30-45 dakika sürer. Etkileri uygulamadan hemen sonra hissedilir. Kesin etki son seanstan 6 hafta sonra gözlenir. Kalıcılığı kişinin yaşı, genetik yapısı ve cilt bakımına göre 1-1.5 yıl sürer. Altı ayda bir 1-2 seans ara uygulama yapılması sonuçların daha uzun sürmesini sağlar. Gıdı bölgesindeki hafif, orta düzeydeki sarkmaların tedavisi için bir diğer tedavi yöntemi ameliyatsız yüz germe yöntemi olarak bilinen ULTHERAPY’dir. Bu tedavi yüksek enerjili odaklı ultarason (HIFU) cihazı olan ULTHERA ile gerçekleşmektedir. Çoğunlukla 1 seans uygulanması yeterlidir. İşlem için yüze lokal anestezik krem uygulanması ve ağızdan ağrı kesici alınması hastada uygulama konforu sağlar. Ağrı eşiği çok düşük hastalara hafif bir sedasyon verilmesi çok konforlu bir uygulama sağlar. Etkileri 2. haftada ortaya çıkmaya başlar. Uygulama sonrası 6. haftada nihai sonuca ulaşılır. Etkileri yaklaşık 2 yıl sürer. Gıdı ve boyun bölgesindeki ince kırışıklıklar, cilt lekeleri ve ciltteki parşömenleşmenin tedavisi için ‘Palomar Icon Lazer’ platformunun farklı başlıklarıyla lazer biyostimulasyon işlemi uygulanabilir. Lazer biyostimulasyonda, kişiye özel hazırlanan ve vücudun temel taşı olan hyalüronik asit, eser elementler, büyüme faktörleri ve kişinin kanından hazırlanan PRP karışım gıdı ve boyun bölgesine özel küçük iğneler yardımıyla verilmekte, sonrasında son teknoloji ürünü Palomar Icon Lazer platformuyla cilt yenileyici ve leke giderici özelliği bulunan kişiye uygun seçilen başlıklarla lazer tedavileri uygulanmaktadır. Bu işlem yaklaşık 45 dakika sürmekte ve 3-4 seans uygulanmaktadır. Lazere biyositümilasyon yöntemi 3DEEP RF ve ULTHERA tedavileri kombin edilebilir. Bu yöntemlerin kombin edilmesi özellikle ileri düzeyde gıdı ve boyun estetik problemi olan hastaların tedavisinde çok daha başarılı sonuçlar elde edilmesini ve sonuçların daha kalıcı olmasını sağlamaktadır.
Yöntemlerden hangisinin tek başına veya birlikte kullanılacağı kişinin durumuna göre değerlendirilmekte ve ihtiyaca göre karar verilmektedir. En önemli aşamalardan biri karar verme aşamasıdır ve bu konu tecrübe gerektirir.”