Hemen hemen hastaların hepsi kanser gibi kötü bir hastalık düşüncesi ile doktora başvururlar. Hatta bu tür hastalara genellikle gereksiz pek çok tetkik de yapılır. Şu bir gerçektir ki, boyun şişliği karşısında telaşlanan hasta kendisine ne söylenirse yerine getirecek durumdadır.
Aslında bu kadar gereksiz tahlil ve tetkike hiç gerek yoktur. Zira boyun kitlesinin nedenine yönelik yapılacak muayene ve yaklaşım hem hastayı rahatlatacaktır, hem de zaman kaybının ve maddi kayıpların önüne geçecektir. Alman Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, hastaların “acaba kanser mi oldum” telaşına kapılmasına yol açan boyun kitleleri ve sebepleri hakkında şu bilgileri verdi:
Boyun kitlelerine yaklaşım çok çeşitli hastalıklar nedeniyle oluşabildiği için tanı ve tedavi karmaşık gibi görülebilir. Ancak kitlenin zamanlamasına dikkat ederek, yerleştiği yerin anatomisini iyi inceleyerek, olası tanıları bir arada düşünüp, yaklaşarak teşhis zaman kaybetmeden ve kolaylıkla konulabilir. Yapılan yanlışların başında en sık karşımıza çıkan durum ise hastanın telaşına hakim olamayan bir hekimin aceleci davranmasıdır.
Bu eksik tedavi, tamamlanmamış kafa karıştıran tetkikler yumağı, yanlış tanıların peşine takılmış bir hasta olarak karşımıza çıkar. Bazen teşhis konamaması da bir teşhistir aslında. Olmayan bir hastalığı aramakta ısrar etmek, başka hastalıklı durumların ortaya çıkmasına yol açabilir. Sakin, anatomiye uygun, sistematik hareket edildiğinde sorunun çözümü kolay ve çabuk olacaktır.
Boyun kitlelerinin var oluş süreleri tanıda önemli bir faktör olduğu için bu konuda her zaman geçerli olan 3'ler kuralı vardır. Eğer kitle 3 günlükse enfeksiyona bağlı, 3 aylıksa tümöral bir sebebe bağlı, eğer 3 yıllıksa doğumsal bir nedene bağlı olarak ortaya çıktığına işarettir. İşte 3 günlük, üç aylık ve üç yılık geçmişe sahip olan boyun kitlelerinin anlamları:
Klinikte en sık rastlanılan boyun kitleleri 3 günlük, yani basit bir enfeksiyona bağlı boyun kitleleridir ve lenf bezelerinin şişmesi olarak açıklanmaktadır. Öncelikle bu enfeksiyonun kaynağı tespit edilerek işe başlanmalıdır. Anatomik olarak boynumuzun her iki yanında yüze yakın lenf bezi bulunur.
Bunlar şaçlı deriden başlayarak kafa içi yüz sinüsler yumuşak damak bademcikler dil dudak boğaz bölgesini lenf dolaşımının yolları üzerinde bulunurlar. Yani bu bölgelerde oluşacak her enfeksiyona boyunda bulunan bu lenf bezleri ilk reaksiyonu göstererek iltahaba karşı koyarlar. Kitle oluşturacak kadar oluşan şişmeler böylelikle meydana gelirler. Enfeksiyona bağlı boyun kitlesine yaklaşımımız öncelikle enfeksiyonun kaynağını bulmaktır.