Yaklaşık 10 yıl önce kolunda titreme şikayeti baş gösteren parkinson hastalığında, ilaç tedavisine karşın olumlu sonuç alınamayan 63 yaşındaki Emine Demirel, iki ay önce yapılan "beyin pili" ameliyatı sonrasında bugün tekrar titreme şikayetleri olmadan hareket edebilmenin, yürüyebilmenin keyfini çıkarıyor.
Dünya Parkinson Günü dolayısıyla, Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi.
AÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Akbostancı, yaptığı açıklamada, parkinson hastalığının dopamin eksikliği sonucu ortaya çıktığını, bunun nedeninin ise bilinmediğini söyledi.
Parkinsonun, ilerleyen bir hastalık olduğunu ve zamanında müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Akbostancı, "Hastalık ilerleyebilir ama her aşaması için tedavi yöntemleri vardır." dedi.
Egzersizin, parkinson üzerinde olumlu etki yaptığı dile getiren Akbostancı, "Parkinson hastalığının ilerleme hızını yavaşlattığı kanıtlanmış tek yöntem günlük düzenli egzersiz yapmaktır. Egzersizin hastalığı yavaşlatması için haftada en az dört gün en az yarım saat süreyle kalp hızını dakikada 120 ya da üzerinde tutacak bir spor etkinliği olması gerekmektedir. Günlük düzenli egzersiz yapmaya başlamadan önce hasta doktoruyla görüşmeli ve uygun bir program düzenlenmelidir." diye konuştu.
Akbostancı, buna ek olarak hastalığın tedavisinde kullanılan birçok ilacın da ilerleme hızını yavaşlatabileceğine dair araştırma bulgularının olduğunu ifade ederek, bu nedenle ilaçların düzgün kullanılmasının önem taşıdığını söyledi.
Parkinson hastalığını ortadan kaldırmaya yönelik bir yolun olmadığının altını çizen Akbostancı, "Uygulanan bütün tedaviler hastalığın belirtilerini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Tedavide ağızdan alınan ilaçlar, iğneler ve çeşitli ameliyatlar kullanılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akbostancı, hastaların yaşam kalitelerine artırmalarına yönelik olarak da "Titreme bulgusunda, zor işler, ilaçların en etkili olduğu zamanda yapılmalı. Düzenli germe egzersizleri uygulanmalı. Yürüme zorluğu durumunda, her adımda ayak dikkatli kaldırılmalı. Yazma sorunu yaşanması halinde kalın kalem kullanılmalı ve sık sık yazmaya ara verilmeli, kaskatılık durumunda da düzenli germe egzersizi yapılmalı." tavsiyelerinde bulundu.
Savaş: "Teşhisten 4-5 yıl sonra cerrahi düşünülebilir"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Savaş da bu hastaların ilk başvurması gereken uzmanlık alanının nöroloji oluğunu belirtti.
Tanı konulan hastalara ilk aşamada ilaç tedavisinin başlandığını anlatan Savaş, 4-5 yıl sonra ilaca rağmen hastaların şikayetlerinin günlük yaşamı aksatacak derecede devam etmesi durumunda, beyin ve sinir cerrahisi hekimlerine başvurulabileceğini söyledi.
Savaş, parkinson tedavisinde ilaç ve cerrahi seçeneklerinin söz konusu olduğunu dile getirerek, "Cerrahi tedavi yöntemi olarak halk arasına beyin pili olarak bilinen yöntem uygulanmaktadır. Sadece tek taraflı titremesi olanlarda bazen talamotomi denilen beyin pili dışındaki tedavi yöntemleri de söz konusu olabilmektedir." diye konuştu.
Beyin pili uygulamaları hakkında bilgi veren Savaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Sonuçlara bakıldığında, 10 hastanın 8-9'unda uzun süreli belirgin düzelme görülmektedir. Başarı oranı yüksektir ancak birçok tedavi yönteminde olduğu gibi yüzde 100 başarı beklemek gerçekçi olmaz. Parkinson hastalarında, genellikle teşhisten 4-5 yıl sonra cerrahi tedavi yöntemleri düşünülebilir. Bu karar, hastanın ilaca olan yanıtıyla ilgilidir. Kısaca, ilaca rağmen günlük hayatında sıkıntılar sürüyorsa ve ilaç yan etkileri baş göstermişse hastaların ameliyata yönlendirilmeleri doğru olacaktır. Beyin pili ameliyatı çok geç dönemde yapılırsa etkinliği az olur, yani son çare olarak görülmemelidir. Zamanı gelince, hastalığın orta döneminde ve fazla gecikmeden yapılmasında yarar vardır."
Demirel: "Adeta yeniden doğdum"
Beyin pili ameliyatı olan ve şikayetleri kaybolan 63 yaşındaki parkinson hastası Emine Demirel de yaklaşık 10 yıl önce sağ kolunda titreme başladığını, titremenin artması üzerine hekime başvurduğunu dile getirerek, kendisine parkinson tanısı konulduğunu ve tedaviye başlandığını anlattı.
Bu süre içinde birçok kez ilaç tedavisinin değiştirildiğini ama hastalığının ilerlediğini aktaran Demirel, "Öyle ki hayatımı idame edemez duruma geldim. Ellerim titriyor, yürüyemiyordum, vücudumda tutukluk oluyordu. Yatakta sağdan sola dönemiyordum. Tüm ihtiyaçlarımı yakınlarım karşılıyordu." dedi.
Demirel, kendisine daha sonra peyin pili takılması gerektiğinin belirtildiğini ifade ederek, 2 ay önce AÜ Tıp Fakültesi'nde ameliyata alındığını belirtti. Ameliyatın ardından hayatının değiştiğini söyleyen Demirel, "Ameliyatın arından hastalanmadan önceki döneme kavuştum. Adeta yeniden doğdum. Yeniden yürümeye, rahatça hareket etmeye başladım. Çok ama çok mutluyum." diyerek duygularını ifade etti.