SÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beyin anjiyosunun, son 2-3 yıldır dünyada uygulanmaya başladığını söyledi.
Türkiye'de de bu yöntemin hızla yaygınlaştığını anlatan Özdemir, beyin damarı tıkanıklığının felce neden olduğunu ve bu vakaların süratle ilgili merkeze ulaştırılmasının hayati önem taşıdığını belirtti.
Literatürlük müdahaleyle hastasını hayata bağladı
Özdemir, önceki günlerde inmeye bağlı bir hastanın bilinç kaybı ve kısmi felç ile hastaneye getirildiğini aktardı.
Hastanın tetkiklerinde beyin damarında pıhtı tespit edildiğini ifade eden Özdemir, şunları anlattı:
"Hastamız, ilk iki saat içerisinde başvurdu. MR filminde beyin sapı dediğimiz çok tehlikeli bölgede, kalp ve solunum merkezini besleyen atar damarda tıkanıklık olduğunu farkettik. Direkt tıkalı bölgeye girerek müdahaleyi yaptık ve hasta sağlığına kavuştu. Operasyonun ikinci gününde ise ayakta taburcu ettik. Beyni besleyen büyük damar tıkanıklıkları müdahale edilerek açılabiliyor. Fakat beyinde kalp ve solunum merkezini besleyen 'PICA' adını verdiğimiz damara müdahale yapılamamıştı. Çünkü bu damar küçük, teknik olarak tıkanıklığı tesbit etmek çok zor. Bu ameliyatı dünyada ilk, ülkemizde ve üniversitemizde yapmış olduk. Şu anda literatürde bu vakanın örneği yok."
Beynin küçük damarına kritik müdahale
Özdemir, damarın açılmasıyla hastanın masada tedaviye cevap verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu bölgedeki damar tıkanıklığı ani ölümlere sebep olabiliyor. Kalıcı engel bırakabilirdi. Beklenen süre içerisinde kaybedilen nöron sayısı, yani hücre sayısı artmaktadır. Zaman geçtikten sonra bu sinir hücrelerini geri getiremeyiz. Damarı açsak bile fayda görmeyecektir. Nöron kaybı olan hasta, damarı açılsa bile fayda görmez. Bekledikçe ve zaman geçtikçe müdahale ettiğimiz hastalarda komplikasyon oranı artmaktadır. Burada en sık karşılaştığımız komplikasyon, beyin kanamasıdır."
Yaptığı cerrahi müdahalenin akademik yayınını da hazırladığını ifade eden Özdemir, tıp dünyasında otorite kabul edilen Acta Neurology dergisinde çalışmasının yayımlandığına dikkati çekti.