İnfantil kolik bebeklerde sık görülen sorunlardan biridir. Bebeğin ani başlayan aşırı ağlamaları ile karakterizedir. Nedeni bilinmemektedir. Tedavisi genelde zordur.
Bebekler acıkınca, altı kirlenince ve gazı olunca genellikle ağlarlar. Ancak bu ağlamalar uzun sürmez. Bebeğin istekleri yerine getirilince genelde biter. Bunun dışında, bir anda başlayan ve saatlerce süren bebek ağlamaları infantil kolik düşündürmelidir. Bu ağlama genelde akşam saatlerinde olur ve tekrarlayıcı özellik gösterir. Aşırı bebek ağlaması, aileyi günlerce uykusuz ve yorgun bırakır. Aslında kolikten en fazla etkilenen ailedir. Bebek-anne iletişimini bozar. Artan endişe ve kaygı düzeyi nedeniyle aileler tıbbi yardım almak için doktora veya hastanelere sıklıkla başvururlar. Nadiren bebek sarsılmış olarak da hekimin karşısına gelebilir.
İnfantil koliği olan bebekler 2 hafta ile 4 ay arasındaki bebeklerdir. Tanım olarak üç hafta süreyle haftada en az 3 kez, 3 saatten fazla ağlayan bebeklerde infantil kolik düşünülmelidir. Tüm bebeklerin %5-30’unda görülür. Anne sütü alan bebeklerde olabildiği kadar, formül mama ile beslenen bebeklerde de gözlenebilir.
İnfantil koliğin nedeni bilinmemektedir. Gastrointestinal, psikososyal ve gelişimsel nedenlere bağlı oluşabileceği ileri sürülmüştür. Ağlama sırasında çocuğun yüzü kızarır, bacaklarını karnına çeker, ellerini sıkar. Ağlama sesi yüksek tonludur.
İnfantil kolik tanısı düşünülen bebeklerde aşırı gaz, idrar yolu iltihabı, kulak iltihabı, inek sütü proteini allerjisi, laktoz intoleransı , kabızlık, makatta çatlak, gastroözefageal reflü, santral sinir sistemi olayları gibi bebeği çok ağlatabilecek nedenler dışlanmış olmalıdır. Bunun için bebeğin bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.
İnfantil koliğin bugün için bilinen etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Bir gaz ilacı olan simeticon damlanın yararı %10’dan daha fazla değildir. Kalın barsaklar içindeki iyi huylu bakteri florasını düzelten Lactobacillus reuteri gibi probiyotiklerden daha fazla yarar sağlanabileceği gösterilmiştir. Bugün için en etkili sayılabilecek bir yöntem olmakla beraber, bazı bebeklerde yararı olmaz.
Genel önlem olarak infantil kolikli bebeğe sahip annenin sigara içiyorsa, buna son vermesi gerekir. Ciddi stres yarattığı için infantil kolikli bebeği olan annenin sakin olması ve başka bakıcılarla ara sıra annenin yer değiştirmesi uygun olacaktır.
Bebeğin emzirilmesi veya emzik verilmesi de bebeği sakinleştirebilir. Bebeğin ele alınarak sırt üstü yerine yüzüstü ya da yan tutulması, kulağına şişt şeklinde seslenilmesi, hafif hafif sallanması da yararlı olabilir. Kanguru bakımı da denilen ten temasının da bebeği sakinleştirebileceği ileri sürülmüştür.
Bu tablo, besin allerjisi ile de karışabileceği için anne sütü alan kolikli bebeklerde 2 hafta süreyle annenin süt, yumurta, fıstık, soya, balık ve buğday gibi besinleri 2 hafta süreyle kesmesi önerilir. Formül süt ile beslenen ve anne sütü almayan bebeklerde de hidrolize, az laktozlu mamalar yararlı olabilir. Bunlar piyasada bulunmaktadır.
En çok merak edilen konu da, bitkisel çayların (papatya, rezene, melisa, kimyon, meyan, mine, vb) işe yarayıp yaramadığıdır. Bir kısım bebek karışım çaylardan yarar görebilmektedir. Ancak dozları standart değildir ve uzun dönemde bu karışımların bebeğin beslenmesi üzerine olumsuz etkisi olabilir.
İleriki yaşamında migren gelişen çocukların bebeklik dönemlerinde daha fazla infantil kolik geçirdikleri gözlenmiştir. Bu da olayın nörolojik boyutu olabileceğini ortaya koymaktadır.
Nedeni her ne olursa olsun, infantil kolik bebeğe zarar vermez. Dört aydan sonra kendi kendine sonlanır. Bu dönemde ailenin sakin olması ve hekim tavsiyelerine uyması önerilir.
(Yazardan izinsiz alıntı yapılamaz).
Prof. Dr. Mehmet Kantar